Eklenme tarihi 23 Aralık 2024
ABONE OLŞEB-İ YELDA’DA ŞİİRLER ‘ŞEHİRLER’ İÇİN OKUNDU
Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen “Şeb-i Yelda’da Şiir” programı, “Şehir ve Şiir” temasıyla yılın en uzun gecesinde şiire gönül verenleri bir kez daha bir araya getirdi. Gecede Gazze ve Şam gibi varlık savaşı veren şehirlere şiir yoluyla selam gönderildi.
Esenler Belediyesi, Esenler’de kültürel hayatın en sanatsal ve en duygu yüklü parçasını teşkil eden Şeb-i Yeldâ’yı bu yıl, 11. kez düzenleyerek ruhumuzu ve zihnimizi yine şiirle besledi. “Şehir ve Şiir” temasıyla Yıldız Teknik Üniversitesi Otağ-ı Hümayuın’da gerçekleşen gecede, Abdülbaki Kömür, Emrullah Uzun, Huzeyfe Dalmaz, Nur Haktan, Nurettin Durman, Nurullah Genç, Recep Garip, Selahattin Kocaaslan, Şeref Akbaba, Tayfun Ayaz ve Yusuf Özkan Özburun şiirler seslendirdi. Gönülleri şiirin rengine boyayan gecede, şairler ve yorumcular şiir aracılığıyla varlık savaşı veren Gazze ve Şam gibi tüm şehirlere selam gönderdi.
ŞİİR SANATIN DAMITILMIŞ HALİDİR
Programda konuşan Esenler Belediyesi Sanat Evi (ESEV) genel sanat yönetmeni, şair ve bestekâr Abdülbaki Kömür, Şeb-i Yelda’nın Esenler’de bir gelenek haline geldiğini söyledi. Her yıl bir konu belirlenip o konu çerçevesinde şiirler okuduklarını belirten Kömür, “Şeb-i Yelda, Osmanlı’da bir gelenek olarak icra edilen gece. Bu geleneği Esenler Belediyemiz de devam ettiriyor. Uzun gecelerde insanlar bir şeylerle meşgul olurlar. Geçmişte şiirle, sanatla insanları buluşturmuşlar. Şiir, sanatın damıtılmış halidir. Sözün damıtılmış halidir. Yüzlerce kelime ile anlatabileceğimiz bir mevzuyu şiirle çok kısa imgelerle insanlara iletebilirsiniz. Şiirle şuur aynı kökten gelme derler. Gecenin uzun olmasının çok fazla bir ehemmiyeti yoktur. Çünkü ardından gündüzü beklersiniz. O gündüzlerin geleceğini tahayyül etmeyi ancak şiir ile yapabilirsiniz” dedi.
KADİM ŞEHİRLERE VURGU
Kömür, bu yılki temanın kadim şehirler olduğuna vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugünkü temamız ‘Şehir’. Bizim kültürümüzde kadim şehirler vardır. Kudüs, Mekke, Medine, İstanbul, Kahire, Bağdat gibi… Şu anda İslam coğrafyasında, özellikle Orta Doğu’da yaşanan sıkıntılar, şehirler üzerinden dile getirilecek. Mesela benim okuyacağım şiirin adı Kudüs. Hem bir şehri anlatacağım hem de Kudüs’ü anlatacağım. Orta Doğu’da yaşamış olduğumuz ya da idrak etmiş olduğumuz bu hadiseyi bir şekilde dile getirmiş olacağım. Diğer şair arkadaşlarımız da bu manzaraya dikkat çekecekler.”
NAR VE SALEP İKRAM EDİLDİ
Gecede Abdülbaki Kömür, “Kudüs”, Emrullah Uzun “Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine”, Huzeyfe Dalmaz “Sonbahar”, Nur Haktan “Canım İstanbul”, Nurettin Durman “Ne Diyeyim Yalan Dünya Ben Sana”, Nurullah Genç “Sen Benim Hikâyemsin”, Recep Garip “Atlar”, Selahaddin Kocaaslan “Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair”, Şeref Akbaba “Çocuk ve Sokak” Tayfun Ayaz “Gözlerin İstanbul Oluyor Birden” ve Yusuf Özkan Özburun ise “Yağmur Sıkıntısı” adlı şiiri seslendirdi. Programda ayrıca katılımcılara nar ve salep ikram edildi.