Eklenme tarihi 24 Kasım 2022

ABONE OL

TARİH SÖYLEŞİSİNİN KONUĞU TÜRKÜSEV OLDU

Her ay tarihle ilgili önemli gelişmelerin masaya yatırıldığı “Tarih Ne Diyor?” programı, bu kez iletişim uzmanı ve yazar Sevda Türküsev’i ağırladı. Batı’daki Türk algısı konusunun ele alındığı programda Sevda Türküsev, görüşlerini aktararak katılımcıların sorularını yanıtladı. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen programda Türküsev, okurları için bir de kitaplarını imzaladı.

OSMANLI MÜSLÜMANLARIN HAMİSİYDİ

Osmanlı Devleti zamanında dünyada işkence gören Müslümanların olmadığını aktaran iletişim uzmanı- yazar sevda Türküsev, “Osmanlı, Müslümanların hamisiydi. Osmanlı’nın gücünden ve duruşundan korkuyorlardı. İşte bu yüzden Osmanlı zayıflayana kadar dünyada Müslümanlara zulüm edilemiyordu. Fakat ne zaman ki Osmanlı İmparatorluğu çatırdamaya başladı Türküye Cumhuriyeti kuruldu, Türk milleti olarak biz sahnedeki yerimizi aldık. Dünyanın o kadar çok ülkesine gittim ki, en ilkelinden en gelişmişine kadar Türkleri Müslüman olarak görüyorlar. Aslında bu çok güzel bir şey” diye konuştu.

KENDİ ÖRFÜMÜZÜ VE GELENEKLERİMİZİ KORUYALIM

Türkiye’nin Batı’dan kopma gibi bir lüksünün olmadığını ifade eden Türküsev, “Batının da bizden kopmak gibi bir lüksü olamaz. Aslında Batılılar Türkiye’yi çok seviyorlar. Ama sömürmek istiyorlar. Churchill’in dediği gibi ‘Solarsa sulayın, yeşillenirse budayın.’ Bu sömürge zihniyetidir. Bunu öldürmeyeceksin bana lazım, çok da yeşermeyecek ki başkaldırmasın. Çünkü o zaman ona hükmedemem. Son 10 yıldır Batı’nın beceremediği önemli şeylerden birisi Gezi Olayları’dır. Bunu da tarih yazdı. Ne olursa olsun millet devletine sahip çıktı. 15 Temmuz aynı şekilde, onda da sahip çıktı ve bu millet canını ortaya koydu. Batı, Türkiye’de Suriye’de yaptığını yapmaz. Batı’ya orada petrol, altın lazımdı. O yüzden toprağın üstünü mahvetmesi gerekiyordu. Tarihi de sıfırlaması gerekiyordu ki yeni nesli kendi istediği gibi yönlendirebilsin. Türkiye ise gerek lojistik gerek boğazlar gerekse üst zenginlikleri olarak Batı için ana damarlarından bir tanesi. Ben 26 yaşında ABD’ye gittim ve o günden beri bir kıyaslama yapıyorum. Batı insanı Türkler gibi değil. Onlar makine gibi olmuş. Bizdeki ruh başka bir şey ve bunu kimse anlamıyor. Batı, çok uzun zamandır sulamayı bıraktı ve devamlı budamaya çalışıyor. Ama onlar budamaya çalıştıkça biz başka taraflardan yeşeriyoruz. İşin en tehlikeli kısmı Batılılaşma adı altında, Batı ile hiç alakası olmayan kültürü aşıladılar. Batının bize uygun özelliklerini alalım, kendi örfümüzü, âdetimizi ve geleneklerimizi koruyarak kendi sentezimiz için kullanalım. Batılılık adı altında yanlış bir algıyı pompalıyorlar nesle. Batılı olmak sorumsuz olmak ya da edepsiz olmak değil. Batıya tuvalet kültünü biz götürdük, onların kültürleri bile yoktu” ifadelerini kullandı.