Eklenme tarihi 26 Mayıs 2017

ABONE OL

Sufilik Ve Sofuluk Farklı Kavramlar

“Yunus Divanı”nda konuşan Araştırmacı-Yazar Mustafa Tatçı, “Sofilik, günden güne evrilen ve manasını kaybeden bir kelime haline geldi. Kelimeyi anlamak için Peygamber Efendimizin terbiye ettiği Ashab-ı Suffa’ya bakmak gerekir” dedi.

Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün Yusuf Has Hacib Kültür Sanat Sezonu etkinlikleri kapsamında düzenlediği “Yunus Divanı”nın son programı yapıldı. Anadolu’da Türkçe şiirin öncüsü ve Allah dostu Yunus Emre’nin ve Yunus Divanı’nın anlatıldığı programların sonuncusu Araştırmacı-Yazar Mustafa Tatçı’nın anlatımıyla Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti.

PEYGAMBER EFENDİMİZ ASHAB-I SUFFA’YI TERBİYE ETTİ

Yunus Divanı’ndan beyitler okuyan Tatçı, “Yunus’un dediği şu tipler çok tehlikeliler, ‘Arifler ortasında sofilik satmayalar’. Bu sofi kelimesi çok tehlikelidir. Biliyorsunuz Hz. Peygamber’in sof giyen bir ashabı vardı. Hz. Peygamber bir Suffa yaptı. Bu yer ilk tekke diyebileceğimiz bir yerdi. Peygamber Efendimiz bu yerde tarikat ashabını terbiye etti. Burada eğitim görenlere Sufi deniliyordu. Bunlara Sufi denmesinin sebebi ise giydikleri yün elbisedir. Keçi, deve veya koyun yününden yapılan bir elbisedir bu. Hijyenik değildir, kendine has bir kokusu vardır bu elbiselerin. Sufilerin giydikleri bu elbise bir tevazu alametidir, hem de giydikleri elbise koktuğu için etraflarındaki insanları dağıtır. ‘Arif odur ki halkı başına toplamaz’ diyor Niyazi Hazretleri. Kalabalıktan hoşlanmaz arifler. O dönemde Sufi yün giyen kişilerdir. Daha sonra taklite dönüşüp Sufi gibi giyinenler Sufiymiş gibi görününce, kelime artık anlamını kaybetti ve şimdi kullanılan anlamına dönüştü . Kaba sofu dediğimiz kişi dine uyuyor gibi gözüken ama dini yaşaması kabukta kalan kişilere denir. Kabukta Müslümanlardır bunlar. Yunus “sufi” kelimesini hem kendi anlamında hem de kaba sofu anlamında kullanıyor ” şeklinde konuştu.