Öneri ve Talep Formu

Eklenme tarihi 8 Mayıs 2011

ABONE OL

İhtiyacımız iyi ruhlu anayasa

Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen Esenler Buluşmaları’nın son haftaki konuğu Prof. Dr. Hasan Nuri Yaşar, demokratik bir yeni anayasa için, temel hak ve özgürlükler ile kuvvetler ayrılığı ilkesinin ayrıntılı olarak düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Yaşar, “İyi ruhlu bir anayasaya ihtiyacımız var” dedi.

Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen Esenler Buluşmaları’nın son haftaki konuğu Prof. Dr. Hasan Nuri Yaşar, demokratik bir yeni anayasa için, temel hak ve özgürlükler ile kuvvetler ayrılığı ilkesinin ayrıntılı olarak düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Yaşar, “İyi ruhlu bir anayasaya ihtiyacımız var” dedi.

Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen Esenler Buluşmaları aralıksız devam ediyor. Her hafta Esenlerlileri farklı bir araştırmacı- yazarla tanıştıran Esenler Belediyesi, bu hafta Prof. Dr. Hasan Nuri Yaşar’ı Esenler’de konuk etti.  Esenler Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen buluşmada Esenlerliler ile buluşan Prof. Dr. Yaşar, “Nasıl bir anayasa?” başlığı adı altında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin siyasi tarihine ışık tutarak, 1924 Anayasası’ndan 1982 Anayasası’na kadar gelinen yasal süreci anlattı. Son dönemlerde sıkça gündeme gelen anayasa tasarılarına dikkat çekerek konuşmasına başlayan Yaşar, “Ortada değişik anayasa tasarıları yok. Tek bir anayasa tasarısı var. Ortada dolaşan anayasa tasarılarının yazıcı ekibi aynı. Farklı anayasa tasarıları varmış gibi seçme imkânı sunuyorlar” dedi. “1924 Anayasası hariç geriye kalan anayasalar, bir tür evlilik dışı çocuk gibi” diyen Yaşar, bugüne kadar toplumun hiçbir kesiminin anayasalarla kendini özdeşleştiremediğini kaydetti. Yaşar, 1961 ve 1982 Anayasaları da dâhil olmak üzere hemen hemen tüm anayasaların toplum tarafından benimsenmediğini söyledi. Türkiye’nin 1866 yılından bu yana bir anayasası olması gerektiğine inandığını kaydeden Yaşar, “Anayasa yapılırken yurttaşlar için önemli olan temel hak ve özgürlüklerdir” dedi.

Kuvvetler ayrılığı ilkesi ayrıntılı düzenlenmeli

Her anayasanın yapılış biçiminin onu kabul edenlerin o anayasaya verdikleri değerle alakalı olduğunu belirten Yaşar, “Türkiye’de 1961 Anayasası’ndan itibaren meclisin asla bir anayasa yapamayacağı kanaati vardı bu ülkede. 2010 yılında ise ilk defa anayasa, ancak meclis tarafından yapılırsa daha meşru olur düşüncesi yerleşti. Halbuki önceden tam tersi düşünülüyordu. Herkes toplumun temsilciler yoluyla idare edilmesini düşünen bir bakış açısı geliştirdi şimdi” diye konuştu. Demokratik bir yeni anayasa için, temel hak ve özgürlükler ile kuvvetler ayrılığı ilkesinin ayrıntılı olarak düzenlenmesi gerektiğini savunan Yaşar, yeni anayasada TSK’ya, Danıştay’a, Yargıtay’a ve Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK)’na yer olmaması gerektiğini belirtti.

İyi ruhlu anayasaya ihtiyacımız var“Her anayasanın ruhu vardır” diyen Yaşar, bazı gazetecileri de eleştirerek, ruhsuz anayasa olamayacağını söyledi. 1928 Anayasası’nın kötü ruhlu bir anayasa olduğunu ileri süren Yaşar, “Bizim iyi ruhlu bir anayasaya ihtiyacımız var” dedi.Konuşmasına TESEV tarafından hazırlanan anayasa tasarısını eleştirerek devam eden Yaşar, tasarıda sosyal devlet ilkesinin yer almadığına dikkat çekerek, “Sosyal devlet olmadığı zaman bu ülke bir adım daha yürüyemez. Devlet, sosyal olmazsa, yoksullar zenginlerin kapısına gidip dilencilik mi yapacak? Bu tamamen aptal patronlar tasarısı. Tam bir felaket tasarısı bu” dedi. Bugüne kadar Türkiye’de geniş halk kitleleri tarafından desteklenmeyen hiçbir anayasanın ayakta kalmadığına dikkat çeken Yaşar, “Bu böyle olmaya devam edecektir. Anayasanın, toplumun vicdanında yer bulması lazım” dedi. Yaşar, konuşmasının ardından dinleyicilerden gelen soruları da yanıtladı.

Diğer Haberler