Eklenme tarihi 12 Ekim 2023
ABONE OLEDEBİYAT DURAĞI ÜMİT MERİÇ’İ AĞIRLADI
Edebiyatın önemli isimlerini ilgilisiyle buluşturan “Edebiyat Durağı”, Ali Kuşçu Kültür Sanat Sezonu boyunca devam edecek. Her ay bir kalem erbabını ağırlayacak programın ilk konuğu Türk edebiyatının mütefekkir yazarı Cemil Meriç’in kızı Prof. Dr. Ümit Meriç oldu.
Ali Kuşçu Kültür Sanat Sezonu boyunca meraklılarıyla buluşacak olan “Edebiyat Durağı” programının ilk konuğu Prof. Dr. Ümit Meriç oldu. Gazeteci-yazar Mehmet Nuri Yardım’ın moderatörlüğünde gerçekleşen programda Meriç, “Babam Cemil Meriç” adlı eserinin yazılış hikâyesini anlatarak pek çok konuya değindi. Meriç programda kendisine yöneltilen soruları da yanıtlayarak katılımcılara tavsiyelerde bulundu. Program sonunda katılımcılara Prof. Dr. Ümit Meriç’in eserleri armağan edildi.
NESİLLERİ BESLEMİŞ BİR ÜSTAT
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren gazeteci-yazar Mehmet Nur Yardım, “Geçmişte Cemil Meriç hakkında yazılar yazdık. Bana Cemil Meriç’i tarif et derseniz, hani bazı çeşmeler vardır ya tek muslukludur. Gidersiniz ve o çeşmeden su içersiniz. Ama kalabalıksanız sıraya girmeniz gerekmektedir. Cemil Meriç, on çeşmeli bir Osmanlı sebilidir. O, nesilleri beslemiş bir üstattır. Cemil Meriç bana göre Türkiye’nin en büyük mütefekkiridir. O, Bize sabrı, tahammülü ve anlayışı öğretti. Bize kucaklayıcı olmayı öğretti. Siz belki Cemil Meriç’e yetişemediniz ama Ümit Meriç’i görüyorsunuz. Tam bir hayrü’l haleftir. Cemil Meriç’i görmek ve dinlemek isteyen Ümit Meriç’i dinlemelidir” ifadelerini kullandı.
ÜMİTLERİN HİÇ SOLMASIN
Babasının hatıra defterine yazdığı cümlelerle konuşmasına başlayan Meriç, “Sana ümit bağlayanların da senin ümitlerin de hiç solmasın. Cici yavru. Bunlar babamın bana yazdığı hatıra defterindeki cümleleri. İlkokul alışkanlıklarımızdan biri de hatıra defterlerimizdir. Bence yavrularınıza bu alışkanlığı kazandırınız. Önce aile yakınlarına, öğretmenlerine ve arkadaşlarına bu defterden birkaç satır yazarak kendilerine yıllar sonra kalacak olan bir hatıralar buketi kalmasını sağlasınlar. Bu elektronik medya hayatımıza girdiğinden beri bazı güzel hasletlerimizi kaybettik” dedi.
KİTABIMI ZOR ŞARTLAR ALTINDA YAZDIM
“Babam Cemil Meriç” adlı eserinin yazılış hikâyesini anlatan Meriç, “Babamın son aylarında Mesut Yılmaz Kültür Bakanı iken eve bir mektup geldi. Türk büyükleri hakkında babam ile ilgili bir yazı yazmamı istedi. Bu mektup eve gelmedi, benim fakültedeki masamın üzerinde kalmıştı. Babamın son ayları çok ağır geçiyordu. Babam bakanlığın böyle bir çalışma yapacağını duysa eminim çok mutlu olurdu. Bu kitap çok zor şartlar altında yazıldı. Babam vefat ettikten sonra ben evlendim. Anne oldum ve bebeğim çok küçük yaşlardaydı. Bebeğimi uyutup hafızamda neler kaldıysa onları yazıyordum. Dolayısıyla ilk iki baskısını genişletme imkânım olmadı ve böyle kaldı. 12. baskısında kitap genişletildi. Son baskısında kitap genişlemekle kalmadı, kendi içinde bölümlere de ayrıldı. Şu an 5 tane kitap hazırlıyorum” şeklinde konuştu.
AYAĞIMI ABDESTSİZ YERE BASMADIM
Kendisine yöneltilen soruyu yanıtlayan Ümit Meriç, bir Müslümanın sahip olması gereken özellikleri ise şöyle ifade etti:
“Temizlik imandandır. Rahmetli büyüğüm, benim bedenimin ve beynimin babası Cemil Meriç’tir ama ruhumun ve kalbimin babası Muzaffer Ozak’tır. Ondan gelen tavsiyeyi 1978’den beri uyguluyorum. Ayağımı abdestsiz yere basmadım. Bu çok mühim bir şeydir. Her dem abdestli olmak. Bunun beden için de ruh için de çok önemli olduğu kanaatindeyim. Abdestin telaşla yaşadığımız dünyada bedenimizin serinletmekle birlikte ruhumuzu ferahlatmak gibi bir faydası var.”