19. Yüzyılda Osmanlı Başkenti Değişen İstanbul
“Zeynep Çelik, İstanbul’daki değişimi, iç içe geçmiş, karmaşık ve zaman zaman da şaşırtıcı bir teknoloji, üslup ve iktidar ilişkileri hikâyesi şeklinde ustalıkla anlatıyor.”
Paul Rabinow
Zeynep Çelik’in İstanbul literatürüne kazandırmış olduğu, “Değişen İstanbul”, İstanbul’un 19. yüzyıl’da geçirdiği değişimi anlatmaktadır.
19. yüzyılın ilk yarısı Avrupa başkentlerinin gelişim dönemidir. Bu dönemde, Paris, (1853-1872) İmparator III. Napoléon ve Vali Eugéne Haussmann yönetiminde planlanmış, 1860’larda Viyana Ringstrasse çevresi geliştirilmiş ve Roma, Allessandro Viviani’nin 1882 tarihli planı uyarınca yeniden düzenlenmiştir. Osmanlı Devleti tarafından İstanbul, Avrupa şehirleri örnek alınarak değiştirilmeye çalışılmıştır. Zeynep Çelik, Batı dünyasından alınan üç icat edilmiş gelenek ile İstanbul’un çehresinin hızla dönüştürülmeye başladığını belirtmiştir. Bunlardan ilki, kent planlaması sorunlarına ilişkin kanun ve yönetmeliklerdir. İkincisi yeni çıkan kanun ve yönetmeliklerin zorlamasıyla işlenen yollar ağı, anıtsal meydanlar, düzgün sokak cepheleri ve tekdüze bir kent dokusu yaratılmasını amaçlayan kent tasarımı ilkeleridir.
Çalışmanın ilk bölümü, İstanbul’un antik Yunan kolonisi olduğu dönemden, 1938 yılına kadar olan kentsel görünümünü ele almaktadır. İkinci bölümde Osmanlı İmparatorluğu’nun 1838-1908 yılları arasındaki İstanbul ve Avrupa modellerinin çağdaşlaşma aracı olarak benimsenmesinin getirdiği sosyoekonomik sorunlar ve nedenleri yer almaktadır. Üçüncü bölümde, Tanzimat’ın getirdiği kent formu ilkelerinin İstanbul’a uygulanmasından bahsedilmiştir. Kent içerisinde, dağınık semtler arasında iletişimin sağlanması için gerekli olan kent ulaşımı dördüncü bölümde incelenmiştir. İstanbul’da 19. yüzyılda kentin ulaşım ağı birbiriyle bağlantılı dört temel unsur olan deniz taşımacılığı, atlı tramvaylar, kısa metro hattı ve trenlerden oluşmaktaydı.
1839 Tanzimat Fermanı ilanından, 1908 II. Meşrutiyet’in ilanına kadar olan yetmiş yıl içinde, İstanbul’a yönelik üç büyük kapsamlı kent tasarımı projesi hazırlanmıştır. Van Moltke Planı, Arnodin’in Çevreyolu ve Bouvard’ın Bulvarları. Bu projelerin amacı, ulaşım ağını modernleştirmek ve Batı teknolojisi ve kültürünü esas alan kent imajı sağlamaktır. Üç proje eksiklikler ve ihmalkârlıklar dolayısıyla uygulanamamıştır. Bu &uumuuml;ç proje beşinci bölümün ana konusunu oluşturmaktadır. Altıncı bölüm, mimari üsluplar hakkında bilgi verirken ve İstanbul’da görülen neoklasik, neogotik, İslami, Art Nouveau üsluptaki eserleri incelemektedir. Zeynep Çelik, son bölümde 19. ve 20. yüzyıl İstanbul’unu tasvir etmiş ve planlama sorunlarının hala devam ettiğini belirtmiştir.