Öneri ve Talep Formu

Kentsel Dönüşüm ve Deprem

Kentsel dönüşüm fikrinin ortaya çıkış sebeplerinden biri olan afetler; eskiyen, yıpranan, yıkılan ve çöküntü alanı olan kent bölgelerini yeniden işlevsel hale getirme ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır.

Eski yönetmeliğe göre yapılmış olan eski yapılar ile kaçak, kontrolsüz ve projesiz yapılan yapılar, olası afetlerde can ve mal kayıpları açısından yüksek risk barındırmaktadır.

Kentlerde hasar ve yıkımlara neden olan afetlerden biri de depremlerdir. Depremler sonrasında hem insanların barınma sorunlarının çözülmesi, hem de enkazların kaldırılarak yeniden yapılaşmanın sağlanması zorunlu hale gelmektedir.

Yeniden yapılaşma sürecinde, öncelikle depremzedelerin barınma gereksinimleri, geçici konutlarla karşılanırken; ardından yıkılan yapıların yerine kullanılacak daha dayanıklı yapılar inşa edilmektedir. Bu süreçlerde, her ülkenin uyguladığı stratejiler farklılık göstermektedir. Bu stratejilerin başarısında, toplum katkısı ve hükumet desteği ilişkisi önemli olmaktadır.

Birçok ülke yaşadıkları afetler neticesinde, bir sonraki olası afete karşı korunabilmek için, stratejiler geliştirmektedir. Geliştirilen bu stratejilerin başarısı, ülkelerin gelişmişlik seviyeleri ile doğru orantılıdır. Hükumet desteğinin en yüksek olduğu ülkeler sırasıyla, Şili, Çin, İtalya, Yeni Zelanda, Türkiye, Hindistan, Japonya, ABD ve Haiti olurken; toplum katkısının en yüksek olduğu ülkelerin ise ABD, Şili, Yeni Zelanda, Japonya, Hindistan, Türkiye, İtalya, Haiti ve Çin olduğu görülmektedir.

Türkiye hem hükümet desteği hem de toplum katılımı bağlamında ortalama değerlerdedir. Deprem kuşağı içinde olan Türkiye’de depremlerin yıkıcı etkilerini azaltmak için afet riski nedeniyle kentsel dönüşüm yaklaşımı ön plana çıkarılmış ve riskli alanların dönüşümünün yasal dayanağı olan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun yürürlüğe konulmuştur.

Türkiye’de son dönemde yaşanan 1999 Marmara Depremi, 2011 Van Depremi, 2020 Elazığ ve İzmir Depremleri ve 11 ili etkileyen 2023 Kahramanmaraş Depremleri kentlerde ve toplumda yıkıcı etki bırakan depremlerdir. Bu depremler sonrasında zorunlu hale gelen kentsel dönüşüm, afetlerle mücadele kapsamında önemli bir araç olmuştur. Türkiye genelinde kentsel dönüşüm gerekçesi olarak birinci sırada afet riski sayılabilir.

Deprem, sel gibi afetler doğal olarak gerçekleşen ve önlenmesi mümkün olmayan tabiat olaylarıdır. Kentsel politikaların ve imar yasalarının, afetler gerçekleşmeden düzenlenmesi ve uygulanması, olası afetlerde karşılaşılabilecek yıkımların, can ve mal kayıplarının önlenmesinde öncelikli olarak hükümetlerin ve toplumların dikkat etmesi gereken bir durumdur.

İkinci sırada ise afet sonrasında karşılaşılan yıkımlardan sonra, geçici ve kalıcı konutlaşmaya yönelik hazırlanan stratejiler ve uygulamalardır.