Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi “6306 Sayılı Yasa”
Bilindiği gibi şehirler canlı organizmalar gibidir. Çeşitli mekânsal dokulardan oluşan kentsel alanlar zaman içinde değişen ihtiyaçlar, artan nüfus, plansız, kaçak yapılaşma, doğal afetler ve bunlara bağlı olarak gelişen sorunlar yüzünden yıpranır ve işlevsiz hale gelirler. Fiziki olarak patolojik unsur haline gelen bölgelerin içine düştükleri durumdan arındırılması bünyenin genelinin sağlığı ve varlığının devamı için gereklidir.
Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de kentlerde kırdan kente göçün ortaya çıkardığı yoğun nüfus artışı sonucu oluşan konut talebi karşısında merkezi ve yerel yönetimler yeterli olamamış ve sonuç olarak konut ihtiyacının yetersiz kalması nedeniyle insanlar kendi çözümlerini kendileri üretmek zorunda kalmıştır. Böylece imar planlarından uzak, yağ lekesi şeklinde gelişen, donatı alanları bulunmayan, deprem riskini göz ardı eden, sosyal ve kültürel ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte olmayan, barınma ihtiyacına yönelik konut alanları oluşmuştur.
İlerleyen zamanlarda doğal afete dahi gerek olmadan yıkılmak üzere olan bu yapılar can ve mal emniyeti açısından risk taşımaktadır. Son senelerde özellikle 1999 Marmara depremi sonrasında, planlama ve yapılaşma koşullarında deprem faktörünün de dikkate alınmasıyla birlikte günümüzde kentsel yenileme/dönüşüm kaçınılmaz bir gereklilik haline gelmiştir. Ülkemizde afet sonrası yapılması gereken uygulamalarla ilgili birçok kanun bulunmaktadır. Ancak afet riski olan bölgeler için en kapsamlı kanun 2012 yılında düzenlenen “6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” olmuştur.
Bu çalışmada 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Türkiye’deki ilk uygulaması olan İstanbul Metropoliten Alanı, Esenler İlçesi Havaalanı Mahallesi Kentsel Dönüşüm projesi ele alınıp değerlendirilmiştir.