Kalbin Sesi – Bir Hicret Risalesi
Ey, “Ahlâk nizamı ve hududullah çerçevesinde vücut bulacak bir sistem arayışı”na talip olanlar! Ve ey “garbın âfâkını saran çelik zırhlı duvar”ı delmeyi göze alan âmentüye îman edenler! Ben içine düştüğümüz çıkmazın (Kapitalizm’in kanunları) ne menem bir bela olduğunu bilelim diye malumu ilam da olsa tekrar-be-tekrar vurguluyorum. Çünkü kiminle dans ettiğimizi ya bilmiyoruz, yahut uyarılara kulak asmıyoruz, battı balık yan gider diyoruz. Ben de diyorum ki; elimizle, dilimizle düzeltemediğimiz bu güce bari zihnimiz ve kalbimizle ‘buğzedelim’. Günü geldiğinde bu ruh hali (Yani teslim bayrağını çekmemiş olmak) hepimize yol gösterir.” “Gün gelir hakikate giden yola barikatlar kurulur. Bu defa sorulan soru şudur: Ne yapmalı? Önce niyet edeceğiz, ardından kalbin sesine uyarak sonsuzluğa yöneleceğiz. Üç hâkimin hükmünde hata aranmaz: Kalbin, kaderin, ölümün. Aramak vazifedir. ‘Aramakla bulunmaz fakat bulanlar ancak arayanlardır.’ denilmiş. İnanmak ve sevmek şart… Arayışta esas olan samimiyettir. Kendini belli eden sanattan, nümayişçi ahlâktan ve kendine güvenen ibadetten uzak durmalı. Hakîkatın-hayrın-güzelliğin ardına düşüp; gayret bizden, tevfik Allah’tan demeliyiz. “Ey kalbi olanlar! Ümit ve korku arasında bulunanlar! Takva sahipleri için zaman yok hükmündedir. Her an her şey olabilir! Allah bes, baki heves.”