Eiffel Kulesi ve Açılış Dersi
Bir Deneme Bir Ders: Eiffel Kulesi ve Açılış Dersi adlı çalışma, Roland Barthes’in 164 yılında yayımladığı Eiffel Kulesi adlı denemesi ve 1977 yılında Collège de France’te (Paris) Edebiyat Göstergebilimi kürsüsünde verdiği ilk ders olan Açılış dersini kapsamaktadır.
Roland Barthes, Eiffel Kulesi adlı denemesi ile Eiffel Kulesi’ne farklı bir gözle bakmıştır. Paris’in evrensel simgesi olan bu demir kule, kentin görüntüsüyle anlatılmak istendiği her yerde karşımıza çıkmaktadır. Barthes, Eiffel Kulesi’nin yararsızlığı ve boş bir göstergeden ibaret olduğunu dile getirmektedir. Günümüzde Dünyanın en güzel mimari yapılarından biri olarak kabul edilen kulenin yapımına, 1887 yılında, bir bildiriyle, yazarlar, heykeltıraşlar, mimarlar ve ressamlar gibi birçok sanatçı karşı çıkmışlardır. Kule, boş bir anıt gerçeğidir, bu yüzden bilim tapınağı haline getirilmek istenmiştir. Diğer tapınaklardan farklıdır, içine girilmez, içinde görülecek bir şey de yoktur, buna rağmen Fransa üzerine yazılan ders kitabı, afiş ya da filmlerde karşımıza çıkmaktadır ve Paris’i dile getirmekten öte bir düşsellikten ibarettir. Kulenin insanlar için, gören bir nesnedir, görülen bir bakıştır. Kulenin, bütünsel anıt olarak kabul edilerek hayalci işlevini tamamlaması, Kule’nin aklın denetiminden kurtulması ile mümkündür.
Eiffel Kulesi, bir faydası olmamasına rağmen, dünya genelinde en çok ziyaret edilen yerlerin başında gelmektedir. Bir nesne olmasından ziyade, bir düşe katılmak için bu özgün yapı ziyaret edilmektedir. Kule’ye girmek, tırmanmak, Kule çevresinde koşturmak, bir görünümün içine girmektedir, nesneyi keşfetmektir, turistik nitelikli riti, bakış ve kavrayışın serüvenine dönüştürmektedir. Kule Paris’e bakmaktadır, Kule’yi ziyaret demek, Paris’in belli bir özünü algılamak demektir.
Kitabın diğer bölümü, Collège de France’ta (Paris) Edebiyat Göstergebilimi kürsüsünde verdiği ilk ders olan Açılış dersini kapsamaktadır. Barthes, kendi göstergebilimsel anlayışı ile yazarlık anlayışını kaynaştırarak, her türlü iktidardan uzak durmaya çalışan bir düşünsel davranış oluşturmaktadır. Bu iki metni beraber okuyanlar, yazma arzusuyla yola çıkan, içinde biraz bilgi/bilgelik/tat bulunduran ve iktidara yer vermeyen bir yazar ile karşılaşacaklardır.