Eklenme tarihi 28 Mayıs 2018

ABONE OL

Vakıf Geleneğini Yaşatalım

“Tarih Sohbetleri”nde konuşan Yazar Vehbi Vakkasoğlu, “Osmanlı bir vakıf medeniyetidir. Vakıfların temelinde cömertlik yatar. Günümüzde vakıf bilinci azaldı ama vakıflar tarihte kalmamalı, geleceğe de taşınmalı” dedi.

Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün Nizamülmülk Kültür Sanat Sezonu’na özel olarak düzenlediği “Tarih Sohbetleri” kapsamında Yazar Vehbi Vakkasoğlu, Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde Esenlerlilerle buluştu. Vakkasoğlu programında, vakıfların önemine değindi.

OSMANLI BİR VAKIF MEDENİYETİDİR

Vakkasoğlu, vakıfların temelinin Peygamber Efendimiz zamanına dayandığını ifade ederek şunları söyledi:

“Vakfetmek bir şeyi ideal hedef haline getirerek kendini ona adamak anlamına gelir. Vakıfların kurulması ve kurumsallaşması Peygamber Efendimiz zamanına dayanır. Hz. Ömer, Peygamber Efendimiz’e hurma bahçesini ne yapması gerektiğini sorduğunda Peygamber Efendimiz O’na bahçeyi vakfetmesini söylüyor. Bir şeyleri vakfetme ihtiyacı, her şeyin Allah’tan geldiğini fark ederek, mülkün Allah’a ait olduğunu anlamaktan geçiyor. Yediğimiz, içtiğimiz nimetler her şey Allah’tandır. İnsan, mülkün Allah’tan geldiğini biliyor ve bu tapuyu veren Allah’a şükür göstergesi olarak mülkün kullanımını ahirete kadar ihtiyaç duyanlara veriyor. İşte bunun ismi vakıftır. Vakıfların en ihtişamlı oldukları zaman dilimi Osmanlı dönemidir çünkü tarihimizdeki en büyük ve en zengin devlet Osmanlı’ydı. Zenginlik, güç ve saltanat çok olduğu için o dönemde vakıflar çok fazlaydı. Osmanlı bir vakıf medeniyetidir. Tüm zenginler hayır için hayatın her alanında vakıflar kurunca devletin yükü de haliyle azalıyor. Böylece Osmanlı gelişiyor. İnsanlar Allah rızası için devletin yapması gereken görevleri üstleniyorlar. Günümüzde vakıf bilinci azaldı ama vakıflar tarihte kalmamalı, geleceğe de taşınmalı.”