Eklenme tarihi 22 Nisan 2019
ABONE OLTürk Erenleri Konuşuldu
Türk Erenleri, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi ve Esenler Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen 'Orta Asya'dan Günümüze Türk Erenleri' paneline konu oldu.
Türk Erenleri, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi ve Esenler Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen ‘Orta Asya’dan Günümüze Türk Erenleri’ paneline konu oldu.
Esenler Belediyesi “2019 Şeyh Edebali Kültür Sanat Sezonu”etkinlikleri kapsamında Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi ve İstanbul Esenler Belediyesi işbirliğiyle “Orta Asya’dan Günümüze Türk Erenleri” paneli düzenlendi.
Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen panele Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş’ın başkanlık yaptı. Panele; Ahi Evran Üniversitesinden Prof. Dr. Ahmet Gökbel, Başkent Üniversitesinden Prof. Dr. Abdurrahman Güzel ve Gazi Üniversitesinden Prof. Dr. Hamiye Duran konuşmacı olarak katıldı.
“GAZA” VE “CİHAT” ANLAYIŞI ANADOLU’YU FETHETTİ
Açılış konuşmasını yapan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, 9’uncu ve 10’uncu yüzyıllarda Türklerin kitleler halinde İslamiyet’i kabul etmeleri sonrası, Oğuz Boyu’nun İran, Azerbaycan, Irak ve Suriye üzerinden gelerek, “gaza” ve “cihat” anlayışıyla Anadolu’yu fethettiğini ifade etti. Taş, Anadolu’daki insanların gönüllerine giren bir fetih hareketinin de ‘bilgin’ düşünce insanları tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Rektör Taş, “Uzun süredir bu konuyla ilgili bir panel düzenleme fikrinin aklımızdaydı, panelin gerçekleşmesindeki katkıları nedeniyle Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’ya teşekkür ediyoruz” dedi.
AHİLER VATAN SAVUNMALARIYLA TANINMIŞTIR
Panelin ilk konuşmacısı olan Prof. Dr. Ahmet Gökbel, Ahi Evran ve Ahilik teşkilatı üzerine yaptığı konuşmada, Ahilik ve paralelinde Bacıyanı Rum (Anadolu Bacıları) sistemlerinin kuruluşu ve işleyişinden bahsetti. Anadolu’da esnaf ve sanayi odaları anlayışının temellerinin Ahi Evran tarafından atıldığını ifade eden Gökbel, “Günümüzde ‘mal ve ürünlerde garanti’ uygulamasının ilk örneği de yine Ahilik çatısı altında uygulandı. Ahiler yalnız ticari faaliyetleriyle değil, Moğol saldırılarına karşı yaptıkları vatan savunmalarıyla tanınmışlardır” şeklinde konuştu.
AKLA VE İLME BAĞLI BİR TÜRK ALİMİ
Hacı Bektaşı Veli’yi anlatan Prof. Dr. Hamiye Duran, Hacı Bektaşı Veli’nin aklı önceleyen diğer ekoller gibi, İslam dininin yorumunu akla ve ilme bağlı bir biçimde yapmış bir Türk alimi olduğunu söyledi. Hacı Bektaşı Veli’nin düşüncelerinden örnekler sunan Duran, “Aklı öteleyen ve bilimden uzaklaşmış bir din anlayışı yerine, İslam dünyasının özlediği, barış içinde yaşayan ve yeniden bilim ışığında yükselen bir İslam medeniyeti oluşturmanın mümkün olabileceğini ifade etti. Hacı Bektaşı Veli inanmayı, çalışmayı, insanı sevmeyi, inanç ve ahlak ilişkisi içinde iyi insan olmayı içinde yaşadığı topluma benimsetti. Fikirleri yüzyıllardan beri çeşitli akımların içinden sıyrılarak günümüze ulaşmış önemli bir şahsiyettir” ifadelerini kullandı.
OSMANLI’NIN TEMELİ: TÜRK ERENLERİ
Panelin son konuşmacısı olan Prof. Dr. Abdurrahman Güzel, “Türklerin Anadolu’ya geliş tarihi sanıldığı gibi 1071 değil, milattan 14 bin yıl öncedir. Anadolu’nun dip kültürünü oluşturmuşlar ve milattan 13 bin yıl önce de Türkçe konuşup yazıyı bulmuşlardır. Türkler bu dönemde de tek tanrılı dine sahiptir, bu konuda yapılan son araştırmalar özellikle Göbekli Tepe’de kendini göstermiştir” dedi. Konuşmasına Ahmet Yesevi ve Şeyh Edebali hakkındaki sözleriyle devam eden Güzel, şu ifadeleri kullandı:
“Ahmet Yesevi’nin bir sahabeden tek farkı peygamberin dönemde yaşamamış olmasıdır. Yesevi, Hz. Muhammed’in vefat ettiği yaş olan 63 yaşında çilehaneye girdi ve 125 yaşına kadar burada kalarak Mansur Ata, Sait Ata, Süleyman Hâkim Ata, Muhammed Zerruki ve Hacı Bektaş’ı Veli’nin hocası olan Lokman Perende gibi çok önemli alimleri yetiştirdi. Şeyh Edebali de bizim her şeyimizdir. Şeyh Edebali’nin felsefesini; ilim, sabır, sevgi/merhamet, kendini bilme, mücadele etme ve edep sahibi olmaktır. Osmanlı Devleti’nin temelini Şeyh Edebali atar, ustabaşılığını Hacı Bektaş yapar, taşlarını Yunus çeker, Mevlana onun iç mimarisini yapar, Ahi Evran ise binanın zarar görmemesi için paratonerini hazırlar, harcını da Nasreddin Hoca karar.”
Panelin sonunda, Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş konuşmacılara üniversite anı tabağı ve Esenler Belediyesi tarafından Fuzuli’nin ÂBRÛ’larda Su Kasidesi kitabı hediye etti.