Eklenme tarihi 10 Ocak 2019
ABONE OLŞiiri Camiye Mehmet Akif Soktu
"Edebiyat Söyleşileri"nde Mehmet Akif Ersoy'un şiirleri üzerine konuşan Yazar Sadık Yalsızuçanlar, "Akif, İslâm dünyasının dertlerini kendi dertleri bilmiş, şiiri camiye sokmuş ve kürsüden tüm Müslümanlara şiirle seslenmiştir" dedi.
“Edebiyat Söyleşileri”nde Mehmet Akif Ersoy’un şiirleri üzerine konuşan Yazar Sadık Yalsızuçanlar, “Akif, İslâm dünyasının dertlerini kendi dertleri bilmiş, şiiri camiye sokmuş ve kürsüden tüm Müslümanlara şiirle seslenmiştir” dedi.
Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün düzenlediği “Edebiyat Söyleşileri” programı Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Programda konuşan Yazar Sadık Yalsızuçanlar, Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerinin özellikleri ve Safahat kitabı üzerine sohbet etti.
İSLÂM’IN DERDİ, AKİF’İN DERDİYDİ
Mehmet Akif Ersoy’un hem divan edebiyatına hem de çağdaş Batı edebiyatına oldukça hakim olduğunu ve edebi akımlardan etkilendiğini aktaran Yalsızuçanlar, “Mehmet Akif, Emile Zola gibi natüralist ve realist yazarlardan çok etkilenmiş. Akif’in gerçekçi üslubu biraz bu etkilenmelerden kaynaklanır, tabii bir de mizacından… Aynı zamanda Akif son derece Kur’an ve sünnete bağlı ve hakim bir zat. Avrupa medeniyetinin farkında olan alim bir şahsiyet. İslâm dünyasının geri kalma sebepleri üzerine çok kafa yormuş, aynı zamanda şiiri camiye sokmuş, yani kürsüden tüm insanlığa, Müslümanlara seslendiği şiirler yazmış ve okumuş. İslâm dünyasının dertlerini kendi dertleri bilmiş. Kendi şahsında o yüzden çok çilekeş bir adam. Bu yüzden çok gerçekçi çözüm önerileri getiriyor ve analizler yapabiliyor” diye konuştu.
SAFAHAT MAZLUM BİR ŞİİRSEL DÜNYA AÇIYOR
Safahat’ın aşamalardan ve pek çok bölümlerden ibaret olan Akif’in tek şiir kitabı olduğunu söyleyen Yalsızuçanlar, “1911 yılında yazmaya başladığı Safahat’ı 1933’te tamamlar. Safahat yedi kitaptan oluşur ve bu bölümlerin her biri farklı zaman dilimlerinde yazılır. Safahat’ın dördüncü bölümü Fatih Kürsüsü’nde 1914 yılında yayınlanıyor, Fatih Camii’nin kürsüsünden bütün dünyaya ve ümmete seslenişi var bu bölümde. Biz Safahat’ı okuduğumuz zaman İslâm dünyasının, Anadolu’nun mazlum bir şiirsel dünyasıyla karşılaşıyoruz” dedi.