Eklenme tarihi 17 Eylül 2021
ABONE OLŞEHİR EKRANI TV’DE TADINA DOYUM OLMAYAN SÖYLEŞİ
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce düzenlenen "Ahi Evran, Hacı Bektaş-ı Veli ve Yunus Emre'yi Buluşturan Unsurlar" başlıklı söyleşi, Esenler Belediyesi yayın organı Şehir Ekranı TV’de canlı olarak izleyiciyle buluştu. Programda konuşan Prof. Dr. Bilal Kemikli, “Yunus, dün olduğu gibi bugün de yaralara merhemdir” dedi.
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce düzenlenen “Ahi Evran, Hacı Bektaş-ı Veli ve Yunus Emre’yi Buluşturan Unsurlar” başlıklı söyleşi, Esenler Belediyesi yayın organı Şehir Ekranı TV’de izleyiciyle buluştu.
Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesinde gerçekleştirilen ve Prof. Dr. Tahsin Görgün’ün yönetimini üstlendiği söyleşide, Prof. Dr. Bilal Kemikli, Prof. Dr. Mustafa Küçükaşçı ve Dr. Necdet Yılmaz konuşma yaptı.
HİKÂYEMİZ MÜSLÜMAN OLMALIDIR
Prof. Dr. Bilal Kemikli, tüm bu isimlerin merkez şahsiyetler olduğunu ve etraflarında bir muhit kurduklarını belirterek “Bir toplumun, bir milletin Müslüman olması, herhangi bir ferdin Müslüman olması anlamına gelmez. Toplumun Müslüman olması, dilin Müslüman olmasıdır. Hikâyenin, destanın Müslüman olmasıdır. Dede Korkut, bizim hikâyemizi Müslümanlaştırdı. Dilimizi, Türkçemizi Müslümanlaştıran da Pir-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevi’dir. Yunus, Ahmed Yesevi’nin Müslümanlaştırdığı ve hakikat dili haline dönüştürdüğü Türkçeyi, Anadolu’da Batı Türkçesiyle, bizim Türkçemizle dile getirdi. O bakımdan Türkçeyi, dilimizi kurdu. Dile, düşünceye ve sanata yönelik yapılan her türlü yatırım, her türlü gayret mutlaka yaralara merhem olacaktır. Yunus, dün olduğu gibi bugün de yaralara merhemdir. Ahi Evran, Hacı Bektaş-ı Veli ve Yunus Emre’nin yanı sıra 13. yüzyıl mütefekkirlerinin niyetlerinin sahih olduğunu söyleyen Kemikli şunları kaydetti: “Bu niyetler Diyar-ı Rum’u Anadolu yapmaktır. Bizim diyarımız, vatanımız yapmaktır. Bu toprakları vatan haline dönüştürmek dil, sanat ve düşünceyle olacaktı. Yine bugün de aynı noktadayız.”
ESERLERİYLE TANIDIK
Dr. Necdet Yılmaz ise Ahi Evran ile Hacı Bektaş Veli’nin birbiriyle yakın ilişkide olduğundan bahsederek, “Moğollar uğraşıyorlar. Ahi Evran’i şehit ediyorlar. Hacı Bektaş Veli, aynı kanaldan geliyor. Arkasından Yunus Emre aynı kanaldan geliyor. Her üç şahsın da temel özelliği tarihi kişiliklerini bilmiyoruz. Ama eserleri ortada. Hacı Bektaş Veli, Arapça ve Farsça yazabilen, kitapları olan ki bu kitapları içerisinde en otantik ve en kıymetli eseri ‘Makalat’tır. Anadolu’da Muhyiddin İbnü’l-Arabi, Sadreddin Konevi bir üst dil geliştiriyor. Hz. Mevlana’yı bunun içerisine katabiliriz. Onların geliştirdiği o üst dili, topluma Ahi Evran, Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre sirayet ettiriyor. Topluma bu anlayışı kavratmaya ve yaşatmaya çalışıyorlar. 13. yüzyıl böyle bir yüzyıl. Bu yüzyılın üzerinden, onların oluşturduğu bu anlayışı Osmanlı kendisine mal ederek yeni bir cihan imparatorluğu ortaya çıkarıyor.” ifadelerini kullandı. Programda ayrıca Prof. Dr. Mustafa Küçükaşçı da konuşma yaptı.
Şehir Ekranı TV’nin canlı web yayınlarına bu linkten ulaşabilirsiniz.
Şehir Ekranı TV’nin YouTube sayfası üzerinden de kaçırdığınız eski programları izlemeniz mümkün…