Eklenme tarihi 18 Ekim 2012

ABONE OL

Portakal Soyan Çocuklar Yetiştirin

ESAYDAM’da bir seminer veren Psikolog Mehmet Dinç, bazı anne – babaların aşırı korumacı tutumu yüzünden çocukların soymaktan üşendiği için portakal bile yemediğini söyledi. 

Turgut Reis Mahallesi’nde hizmet veren Esenler Aile Yaşam ve Danışma Merkezi’nin seri seminerleri yeniden başladı. Seminerlerin ilkinde, psikolog Mehmet Dinç, “Anne-babanın çocuk ruh sağlığına etkileri” konusunu anlattı. Dinç, anne-baba tutumları ve çocuklar üzerindeki olumlu veya olumsuz etkilerini örnekleriyle anlattı.“Baskıcı ve otoriter tutum”dan “Aşırı hoşgörülü tutum”a, “İhmalkâr tutum”dan, “tutarsız ve kararsız tutum”a, “Destekleyici ve güvenilir tutum”dan “Destekleyici ve güvenilir tutum”a kadar anne-babaların evdeki hal, hareket davranışlarının çocukların yetişmesinde ne derece önemli olduğunu dile getirdi.

ANNE BABALIK FULL- TİME BİR İŞTİR

Ebeveynin ihmalkâr tutumu karşısında çocukların vurdumduymaz davranırlar sergilediğini, o evde çocuğun varlığı ile yokluğunun belli olmadığını söyleyen Dinç, “Bu tutum sergileyen ailelerde çocukla anne-baba arasında iletişim kopuktur.  Anne – baba ise kendisini şöyle savunur: Benim de bir hayatım var. Halbuki anne – babalık part-time bir iş değil, full-time bir iştir. Yan profil babalar, gazete arkasına saklanan babalar olmamak lazım. Çocuk yaşadığı ortamdan izler taşır. Çocuğun yetişmesinde aile birinci derece sorumludur” diye konuştu. 

TELEVİZYONUN İNSAFINA BIRAKMAYIN

Anne – babanın çocuklarına mutlaka vakit ayırması gerektiğini vurgulayan Mehmet Dinç, “Sakın çocuğunuzu televizyonun insafına, internetin ahlakına bırakmayınız” uyarısında bulundu. Anne-babanın ihmalkâr tutumu karşısında çocukların dikkat çekmek için etrafına zarar verebileceğini ve saldırgan olabileceğini söyleyen Dinç bunu bir örnekle şöyle açıkladı:“Çoğunuz hatırlar. 2006’da Bursa-İzmit, Sakarya bölgesinde 52 saat içinde 7 kişiyi öldüren 2 genç vardı.  Cinayeti işlemeden önce bu gençlerden biri diğerine, (Öyle bir şey yapacağız ki, yarın tüm gazeteler, televizyonlar bizden bahsedecek) diyor. İşte bu çocuklar, ihmalkâr tutumla yetişmişler.

PEDERŞAHİ’DEN VELEDŞAHİ’YE

“Cep telefonumuza çocuğumuzun fotoğrafını yerleştiriyoruz. Ama, maalesef telefona baktığımız kadar çocuğumuzun yüzüne bakmıyoruz” diyen Dinç, aşırı hoşgörülü tutum sergileyen ailelerin de çocuklarına haksızlık yaptığını anlattı. Böyle ailelerde yetişen çocukların devamlı birilerinden hizmet beklediğini söyleyen Dinç, “Bencil ve saygısızdırlar. Eskiden Pederşahi aileler vardı, şimdi ise Veledşahi aileler var. Anne ve babalar, çocuğa gereğinden fazla özen gösterirler. Onun adına her türlü kararı anne ve baba alır” diye konuştu.

PORTAKALI SOYAN ÇOCUK YETİŞTİRİN

Aşırı korumacı tutum altında yetişen çocukların hep hazıra alıştığını söyleyen Psikolog Mehmet Dinç, “Daha birkaç gün önce gazetelerde bir haber vardı. Kıbrıs’ta bir üniversitede öğle yemeklerinde portakal olduğu gün, portakalların yenmediğini ve çöpe gittiğini gören yöneticiler, bunun sebebini araştırmışlar. Öğrencilerle bire bir yapılan görüşme sonunda portakalları yemeyen öğrenciler, (Evimizde portakalı annem soyulmuş şekilde önümüze getiriyor, yiyorduk. Burada da portakallar soyulmuş şekilde masamıza gelirse yeriz) cevabını vermişler. Çok ürkütücü bir cevap.  Aşırı korumacı tutumun yetiştirdiği çocuk böyle olur. Sizler portakalı soyan çocuklar yetiştirin” şeklinde konuştu.

ÇİFTÇİ GİBİ OLMAK LAZIM

Seminere katılan anne-babalara tavsiyelerde de bulunan Dinç özetle şunları söyledi: “Çocuk yetiştirmede çiftçi gibi olmak lazım. Hiçbir çiftçi ektiği tohumun başında bekleyip hemen ürün vermesini beklemez. Gerekli bakımlarını yapar ve zamana bırakır. Çünkü o tohumun ne zaman topraktan çıkacağını, ne zaman büyüyeceğini, ne zaman ürün vereceğini, ürünün ne zaman hasat edileceğini bilir. Sabreder… İşte çocuk yetiştirirken de acele etmemek, sabretmek lazım”.