Eklenme tarihi 7 Haziran 2017

ABONE OL

O’nu Tanıyanın Kur’an Hayranlığı Artar

Mahmud Ustaosmanoğlu Hocaefendi’yi anlatan Mahmud Eren, “Hocaefendi’yi yakından tanıdıkça Kur‘an’a hayranlığınız artar. Ben, otuz senedir bu sözün hakikat olarak tecelli ettiğini görüyorum” dedi.

Esenler Belediyesi’nin Ramazan etkinlikleri kapsamında her akşam bir gönül sultanını andığı Anadolu’yu Mayalayanlar programında Mahmud Ustaosmanoğlu Hocaefendi anıldı. Dörtyol Meydanı’nda gerçekleşen programa; Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, AK Parti Esenler İlçe Başkanı Gökhan Taran, Mahmud Ustaosmanoğlu’nun torunu Muhammed Fatih Ustaosmanoğlu, İsmailağa Vakfı Hocaları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Fatih Camii İmam Hatibi Salih Uçar’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Mahmud Ustaosmanoğlu’nun hayatını anlatan bir sinevizyon gösterimi yapıldı.

HEPİMİZİN GÖNÜL SULTANI

Anadolu’nun mayasını çalan yerin altında ve üstünde çok sayıda gönül sultanının olduğunu ifade eden Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, “Bu toprakların mayasına baktığımız zaman 7’den 70’e herkesin bilgisi, bakışı, duruşuyla zihninde var olan ve yaşayan bir gönül sultanı Mahmud Ustaosmanoğlu’nu anmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu topraklarda yerin üstünde de, yerin altında da çok sayıda gönül sultanı yetişti. Esenler Belediyesi olarak bu gönül sultanlarımızı anmaya ve anlatmaya devam edeceğiz inşallah” diye konuştu.

TEK DERDİ İSLÂM’DIR

Programda Erenler Vakfı Başkanı Mahmud Eren, Mahmud Ustaosmanoğlu Hocaefendi’yi anlattı. Eren, kısaca şunları söyledi:

“Mahmud Ustaosmanoğlu hocamızı bir kelimeyle özetleyecek olursak, benim de kendisiyle ilgili duyduğum şu cümle çok önemlidir. ‘O’nu yakından tanıdıkça Kur’an’a hayranlığınız artar’. Otuz senedir bu sözün hakikat olarak tecelli ettiğini görüyorum. Hocamızın tek derdi İslâmdır ve Allah’ın kullarını Allah’a ve Hz. Muhammed’e tavlamaya tüm ömrünü seferber etmiştir. Bazen günde on ayrı yerde vaaz vermiştir. Vaaz verdiği yerlerde insanlarla özel olarak sohbet etmiş ve sohbet ettiği insanlara kendilerinin özel olduklarını da hissettirmiştir.”