Öneri ve Talep Formu

Eklenme tarihi 21 Aralık 2015

ABONE OL

İslâm Kentliliği Öven Bir Dindir

"Şehir Dersleri"nin 3'üncü haftasında eğitim veren Prof. Dr. Mazhar Bağlı, "İslâm, köylülüğü değil kentliliği öven bir dindir. Nezaket, iş bölümü ve hukuku temel alır İslâm" diye konuştu.

“Şehir Dersleri”nin 3’üncü haftasında eğitim veren Prof. Dr. Mazhar Bağlı, “İslâm, köylülüğü değil kentliliği öven bir dindir. Nezaket, iş bölümü ve hukuku temel alır İslâm” diye konuştu.

Esenler Belediyesi Şehir Düşünce Merkezi ile ÖNDER İmam Hatip Okulları Mezunları Ve Mensupları Derneği’nin Türkiye genelinde okuyan İmam Hatip öğrencilerine ve üniversite öğrencilerine yönelik düzenlediği “Şehir Dersleri”nde 3’üncü hafta geride kaldı. 3’üncü derste AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve Esenler Belediyesi Şehir Düşünce Merkezi Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mazhar Bağlı, “Şehir Sosyolojisi” ile “Şehir,Din,Sanat” konularını işledi.

KÖYLÜLÜĞÜ DEĞİL KENTLİLİĞİ ÖVER

İslâm dininin şehirleşmeye verdiği önemden bahseden Prof. Dr. Mazhar Bağlı, “İslâm, medeniyeti ve şehirleşmeyi çok önemseyen bir dindir. Medineliler tarımla, Mekkeliler ticaretle uğraşıyorlardı. Mesela Peygamberimiz hurma yetiştirme işinin Medinelilerde kalmasını söylemiştir. Medine hurması en iyi hurmalardandır. Bu iş bölümü, sosyolojinin İslâm’daki temelidir. İslâm, köylülüğü değil kentliliği öven bir dindir. Nezaket, iş bölümü ve hukuku temel alır İslâm. Tarih, köylülüğün değil medeniyetin tarihidir” diye konuştu.

KUTSALI OLMAYAN KENT TUTUNAMAZ

Eğitimler kapsamında “Şehir, Din, Sanat” konusunu da anlatan Bağlı, kentlerin bir kutsalları olduğunu örneklerle açıklayarak, “Kent, dindarlığı arttırabilir de, eksiltebilir de. Bunun için düşünce dünyamızı temel İslâmi değerler çerçevesinde doğru bilgilerle beslememiz gerekir. Kentlerin hikâyeleri vardır, bu hikâyeler kentlerin kutsalla olan akrabalıklarını dünyevileştiriyor. Sanayileşmenin ilerlemesi ile bir bunaltma söz konusu olduğundan, oluşturulan şehirler planlanmaya başlıyor ve bu da düzenli kentleri ortaya çıkarıyor ama işin içerisinde bir kutsal olmadığı zaman kentler kolayca gözden düşebiliyor. Örneğin Kâbe; insanlar buraya neden gitmek isterler? Efendimizin yolunda gitmek için, O’nun dokunduğu yere dokunmak, yürüdüğü yerde yürümek için, tavaf esnasında Rabb’lerini görmek, O’na ulaşmak için. Örneğin Urfa; Peygamberler Şehri’dir ya da Eyüp Sultan, mübarek bir yerdir. İşte şehirlerin bu tür hikâyeleri vardır ve bu hikâyeler bizleri onlara yaklaştırır” diye konuştu.

Diğer Haberler