Öneri ve Talep Formu

Eklenme tarihi 22 Mayıs 2018

ABONE OL

İbn-i Haldun’un Eğitim Tavsiyeleri

Prof. Dr. Recep Şentürk, İbn-i Haldun'un eğitimde önceliklerini aktardığı programda İbn-i Haldun'un, önce eğitmenin somut örneklerle konuyu anlatmasını sonra öğrencinin zeka seviyesine ve öğrenme kapasitesine göre eğitim vermesi gerektiği görüşünü savunduğunu belirtti.

Prof. Dr. Recep Şentürk, İbn-i Haldun’un eğitimde önceliklerini aktardığı programda İbn-i Haldun’un, önce eğitmenin somut örneklerle konuyu anlatmasını sonra öğrencinin zeka seviyesine ve öğrenme kapasitesine göre eğitim vermesi gerektiği görüşünü savunduğunu belirtti.

Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün Nizamülmülk Kültür Sanat Sezonu’na özel olarak düzenlediği “Mukaddime Okumaları” programının sonuncusu Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Program kapsamında Prof. Dr. Recep Şentürk, İbn-i Haldun’un “Mukaddime” eseri üzerine sohbetler ederek Esenlerliler ile bir araya geldi.

ÖĞRENCİYE MELEKE KAZANDIRMAK GEREKİR

Sezonun son programında konuşan Prof. Dr. Recep Şentürk, Mukaddime’nin eğitimle ilgili bölümünü ele aldı. Aynı zamanda bir eğitimci olan İbn-i Haldun’un eğitim üzerine görüşlerini ve ilim öğretmedeki metotlarını dinleyicilere aktaran Şentürk, “İlimleri öğretmekte en doğru yol ilimlerin yavaş yavaş öğretilmesidir. Bu işlem basamak basamak olmadığı zaman, öğrenciye bir anda yüklenildiği zaman öğrenciler bir şey öğrenemez. Önce her konunun en temel meseleleri öğrenciye iletilmelidir. Ayrıntıya girilmeden her şeyin özeti verilmelidir. Ayrıca çocukların zeka ve anlayış seviyelerine göre de ilim öğretilmelidir. Eğer bu şekilde ilim öğretilirse öğrenci o ilimden meleke edinir. Zaten eğitimin amacı da öğrencinin meleke kazanmasıdır. Meleke, kişinin bir ilmi içselleştirmesi, özümsemesi ve hazmetmesi anlamına gelir” diye konuştu.

ÖNCE SOMUT ÖRNEKLER VERİLMELİ

İlmin faydalı şekilde verilmesinin kademeli eğitim şekliyle gerçekleşebileceğini belirten Şentürk, şunları söyledi:

“Öğretilecek konu temel, orta ve ileri düzey olmak üzere üç basamağa bölünerek öğretilmelidir. Bazı hocalar bu eğimi tasvip etmiyor ve en baştan öğrenciye detaylı bilgi vermeye başlıyor. Öğrenci bu şekilde anlatıldığında konuyu anlayamadığı zaman kendisini yetersiz zannediyor ve eğitimi terk ediyor. Halbuki İbn-i Haldun’un tavsiye ettiği eğitim modeliyle ilerlense bu tür sorunlarla karşılaşılmaz. İbn-i Haldun’a göre öğrenci ilk başta soyut konuları anlayamaz. Eğitmenin ilk önce somut örnekler vererek konuyu anlatması ve daha sonra öğrenci bunları anladığında genel kurallara geçmesi gerekir. Eğer konu anlatılırken önce somut örnekler kullanılmazsa, öğrenci kendisinde anlama kabiliyetinin olmadığını düşünür. Böylece öğrenci motivasyonunu kaybeder ve tembelleşir. Bu şartlanma sonrası ilim dalını ve eğitimi terk edebilir ama bunun sebebi kötü eğitimdir. Eğitimci, öğrencinin zeka seviyesine ve öğrenme kapasitesine göre eğitim vermelidir. Zaten bizim eğitim modelimizde de bire bir eğitim modeli vardır. Sınıf eğitimi 19. yy’da bize Batı’dan gelmiştir. Bire bir eğitim verilmesinin sebebi de, insanların öğrenme ve algılama kapasitelerinin farklı olmasıdır.”

Diğer Haberler