Öneri ve Talep Formu

Eklenme tarihi 24 Ocak 2018

ABONE OL

Hat Sanatını En Büyük Ustadan Dinlediler

Hat sanatının yaşayan en büyük ustası Hasan Çelebi, "Zevk-i Tahattur" programında, hat gibi geleneksel sanatların unutulmaması için dört şeyin gerektiğini söyledi.

Hat sanatının yaşayan en büyük ustası Hasan Çelebi, “Zevk-i Tahattur” programında, hat gibi geleneksel sanatların unutulmaması için dört şeyin gerektiğini söyledi.

Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün düzenlediği, her ay değerli şahsiyetlerin hayatlarının konuşulduğu Zevk-i Tahattur programının bu ayki konuğu, Yaşayan İnsan Hazineleri Ulusal Envanteri’nde ismi geçen hattat Hasan Çelebi oldu. Hat sanatının yaşayan en büyük ustası Hasan Çelebi, Esenlerliler ile bir araya geldi. Program yöneticiliğini İstanbul İl Kültür Ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz’ın yaptığı program, Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki Otağ-ı Hümayun’da gerçekleşti.

İLK ZAMANLAR BU İŞİ BIRAKMAMI İSTİYORLARDI

Hattat Hasan Çelebi’nin hayatı hakkında kısa bir belgesel gösterimiyle başlayan program, ustanın kendi hayatını anlatmasıyla devam etti. Eserleri ve yetiştirdiği talebeleri ile hat sanatının tarihteki yerine kaldığı yerden devam etmesine vesile olan Çelebi, hat sanatıyla tanışma serüveninden bahsederek şunları kaydetti:

“Çocukluğumdan itibaren kâğıtların benim için karşı konulmaz bir çekiciliği vardı ama hat sanatıyla çok geç tanıştım. İstanbul’a hafızlık eğitimi almak üzere küçük yaşlarımda gelmiştim. O zamanlar hat sanatı nedir bilmiyordum. İstanbul’da geçirdiğim on seneden sonra bu işi anlayabildim. Yirmi yedi yıl imamlık yaptım, 1960 ihtilâliyle üç sene Artvin’de kaldıktan sonra tekrar İstanbul’a döndüm. İstanbul’a geldikten sonra hat sanatı hayatım başladı. İmamlık yaparken bir yandan da Arapça derslerine başlamıştım, bu vesileyle de hat sanatıyla tanıştım. Hattat Halim Özyazıcı’dan hat dersleri almaya başladım. Bir süre sonra Arapça derslerini bıraktım ve sadece hat sanatıyla ilgilenmeye başladım. Tabi ilk zamanlar etrafımdakiler bana bu işi bırakmamı söylüyorlardı. Halim hocamın vefat etmesiyle Hamid Aytaç hocadan ders almaya başladım. Hat sanatının ne olduğunu, nasıl bir sanat olduğunu, bu milletin bir kültür değeri olduğunu ve bunu muhafaza etmenin önemini Hamid hocam vefat edene kadar anlamadım. Vefatının sonrasında üç ay süreyle omuzlarımda dünya yükünü taşıyormuşum gibiydi. Yazdığım yazılardaki hatalarımı gösterecek kimse yoktu. O’nun vefatıyla zincirin halkası adeta kopmuş oldu.”

HAT SANATININ UNUTULMAMASI İÇİN 4 ŞEY GEREK

Hat ve buna benzer sanatların muhafazası için gerekli olan dört şey olduğundan bahseden Çelebi, “İlk olarak bu işi yapanların yöneticiler tarafından himaye edilmesi gerekiyor. İkinci olarak işadamları ve zenginlerin sanatçıların eserlerini satın alması gerekiyor. Üçüncüsü ise fukaranın muhabbeti vardır, sanatçılar da bu kişilerin muhabbetini devam ettirmeli. Dördüncüsü de, sanatla uğraşan kişilerin sabırlı olması. Sebat ederek başladığın işi bırakmamak da, hangi işin erbabıysan onda sebat etmek gerekir” diye konuştu.

Diğer Haberler