Öneri ve Talep Formu

Eklenme tarihi 15 Eylül 2011

ABONE OL

Fransız sanatçıya ilham oldular

Esenler Belediyesi’nin hayatlarında hiç denizi görmemiş çocuklar için hayata geçirdiği “Boğaza Merhaba” projesi ünlü Fransız sanatçı Sophie Calle’ye ilham kaynağı oldu. Projeden esinlenen sanatçı Calle, “Son Kez, İlk Kez” adlı sergisinde denizi ilk kez gören Esenlerli çocuklara yer verdi.

Esenler Belediyesi’nin hayatlarında hiç denizi görmemiş çocuklar için hayata geçirdiği “Boğaza Merhaba” projesi ünlü Fransız sanatçı Sophie Calle’ye ilham kaynağı oldu. Projeden esinlenen sanatçı Calle, “Son Kez, İlk Kez” adlı sergisinde denizi ilk kez gören Esenlerli çocuklara yer verdi.

Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’nun göreve geldiği dönemlerde hayata geçirdiği “Boğaza Merhaba” projesi, günümüz çağdaş sanatçılarından Fransız Sophie Call sergisine konu oldu. Esenler’de oturan çocukların yüzde 40’ının denizi görmediği gerçeğinden hareketle hayata geçirilen projeden etkilenen Fransız sanatçı Calle, Emirgan Sakıp Sabancı Müzesi’nde açtığı “Son Kez İlk Kez” adlı sergisinde Boğaziçi’nin tarihi ve doğal güzelliklerini, denizin masmavi sularını ve yüzlerce martıyı ilk kez gören Esenlerli çocukları,  aileleriyle beraber  denizle ilk karşılaşma anlarının görüntülendiği videoları sergileyerek projeye dikkat çekti.

Başrol oyuncusu oldularEsenler Belediyesi’nin katkılarıyla hazırlanan sergide, yeni bir gelecek arayışıyla köklerini geride bırakarak göç ettikleri İstanbul’a eğreti halde ilişen, şehri tanımadan, onu çevreleyen denizi görmeden yaşayan, kente yabancı kalmış bir kesim, sanatçı Sophie Calle’in anlatımıyla tanıtılıyor. Toplam 3 bölümden oluşan sergide; herkesi sarsıcı, duygu dolu ve gerçek bir yolculuğa çıkaran sanatçı Calle, sanatseverleri üzerinde hiç düşünülmeyen, varlığı hiç sorgulanmayan “görme” yetisinin farklı boyutlarını düşünmeye davet ediyor.

Fransa’nın Oscar’ı kabul edilen prestijli César ödüllü ünlü görüntü yönetmeni Caroline Champetier tarafından Kilyos sahilinde toplam 2 gün boyunca çekimleri süren  ve denizle ilk defa buluşan çocukların yakın plan görüntülerinin yer aldığı 10 videoda;  sanatçı Calle, projeye adeta hayat veriyor.  Sergide bir grup çocuğun denizi ilk gördükleri anda çekilen videosunun yanı sıra çocuklarını denizle tanıştıran annelerin de yaşadıkları duygusal anlar da Cesar ödüllü görüntü yönetmeni Champetier’in objektifinden çarpıcı bir şekilde aktarılıyor.

Esenler Belediyesi’nin Boğaza Merhaba projesinden çok etkilenen Calle, sergi ile ilgili düşüncelerini; “Hayatta gördüğüm en güzel şey denizdi, gözün alabileceğinin çok ötesine uzanan, uçsuz bucaksız bir deniz” şeklinde özetliyor. Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki sergiyi 31 Aralık 2011 tarihine kadar görebilirsiniz.

Sanki her şey bir rüyaydıÜnlü yönetmen Champetier’in çektiği kısa filmde rol alan Esenlerli çocuklar ise; hem denizi görmenin hem de ünlü bir sanatçının sergisine konu olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söylediler. İlk kez bir sergi için kısa bir filmde rol aldıklarını söyleyen çocuklar ve aileleri çekimler esnasında çok heyecanlandıklarını söylediler. “Sanki her şey bir rüyaydı” diyen çocuklar ve aileleri bakın başka neler söylediler:

Metin Kayan (12): Denizi görünce çok heyecanlandım. Tutamadım kendimi. Denize atladım. O an o kadar heyecanlı ve mutluydum ki yüzme bilmediğimi bile unuttum. İçimden geldiği gibi davrandım. Martılara, denize ilk defa bu kadar yakın oldum. Annem beni zor çıkardı denizden. Hiç çıkmak istememiştim oysa. Benim, kardeşlerimin ve annemi kameraya çektiler. Çok hoşuma gitti. İlk bir kamera beni çekti.

Remziye Kayan (37): İstanbul’un taşı toprağı altındır diye köyden  kente göç ettiğimizden beri Esenler’de yaşıyoruz. Esenler Belediye Başkanı Mehmet bey, belediye başkanı olduktan sonra bizleri alıp denizi göstermeye götürdü. Allah razı olsun, onun sayesinde ilk kez ben ve çocuklarım denizi gördük.   Ondan sonra şimdi de bu sergi sayesinde denizi gördük. Kilyos’a götürdüler bizi. Kamerayla filmimizi çektiler. Doğal davranmamızı istediler. Biz de denizi seyrettik. Çocuklar da oyun oynadılar.  Benden çok çocuklarım sevindi aslında. Ufak oğlum Metin, denizi görünce dayanamayıp denize attı kendini.  Bana, anne “Fırat mı” burası diye sordu. Güldüm.  Çocuklarımın Fırat nehrine benzetmişlerdi denizi. Fırat’tan başka da bir yer görmemişlerdi ki zaten…  8 yaşındaki en küçük kızım Eylem ise; denizi görünce korktu. Eteklerime sarıldı. Her şey çok güzel ve büyüleyiciydi adeta…

Dilber  Eşsiz (41): Doğma büyüme  Esenler doğumluyum. Yıllardır İstanbul’da yaşıyorum; ama  maddi imkansızlıklar nedeniyle  evinden dışarı çıkamıyorum.  Esenler Belediyesi’nin  Boğaz’a merhaba projesi kapsamında denizi ilk kez gördüm. Bu sergi sayesinde  yine denize tekrar gördüm Çocuklarım uzun bir aradan sonra denizle buluştu. İlk kez bir filmde oynadım. Sanki her şey bir rüyaydı. Çekimler esnasında gözyaşlarıma engel olamadım. Elimde değildi ağlamamak. Uçsuz bucaksız masmavi bir deniz karşımda öylece duruyordu.

Salih Erkaslan (72):  Kendimi bildim bileli Esenler’de yaşıyorum. Kimin kimsem yok. Bedensel engelli olduğum için dışarıya çıkamıyorum. Esenler Belediyesi sağ olsun, arada bir gelip beni dışarı çıkartıp, gezdiriyorlar. Denizi de ilk kez Onlar sayesinde gördüm. Masmavi suları, cıvıl cıvıl martı sesleriyle birlikte seyrettim öylece. O an hiç oradan ayrılmak istemedim. Ne güzeldi öylece denizi seyretmek.. Ben denizi seyrederken, filme çektiler  beni . Hayatımda ilk kez bir filmde oynamış oldum böylece. Hiç heyecanlanmadım. Aksine çok hoşuma gitti.  Derin bir alıp, tertemiz oksijeni içimi çekerek, bir yaş daha gençleştim sanki.

 

Diğer Haberler