Eklenme tarihi 15 Mart 2019
ABONE OLEşi, Halit Refiğ’i Anlattı
Ulusal sinema anlayışının önemli temsilcilerinden Halit Refiğ, Esenler'de anıldı. Eşi Halit Refiğ'i anlatan Prof. Dr. Gülper Refiğ, "Halit, Osmanlı'dan ve İslâm'dan bahsettiği için sinema camiasında gerici olarak anılıyordu" dedi.
Ulusal sinema anlayışının önemli temsilcilerinden Halit Refiğ, Esenler’de anıldı. Eşi Halit Refiğ’i anlatan Prof. Dr. Gülper Refiğ, “Halit, Osmanlı’dan ve İslâm’dan bahsettiği için sinema camiasında gerici olarak anılıyordu” dedi.
Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün düzenlediği “Halit Refiğ’in Ardından” söyleşi programı Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Programda konuşan Halit Refiğ’in eşi Prof. Dr. Gülper Refiğ, milli duruşuyla örnek alınması gereken Halit Refiğ ve sineması üzerinden gençlere tavsiyeler verdi.
BASININ SEVMEDİĞİ TEK YÖNETMENDİ
Ulusal sinema anlayışını benimseyen ve bu uğurda yaptığı filmlerle döneminde birçok eleştiri alan Halit Refiğ’in, davasından asla vazgeçmeyerek düşüncelerini toplumla paylaşmak için yönetmen olmaya karar verdiğini söyleyen Gülper Refiğ, “Benim eşim sanatkardan ziyade faziletli, vicdanlı, erdemli insan olmayı seçti. Sanatçı dediğiniz zaman orda bir iddia var. Eşim bana hep ‘Ben sanatçı değilim’, derdi. Eşim vicdanının sesini dinleyen ve onurlu yaşamak isteyen birisiydi. Kimseden bir şey istemeden yaşadı, ne devletten ne Kültür Bakanlığı’ndan bir şey istemedi. Tüm bunlara rağmen eşim nasıl ayakta kaldı, nasıl bugün hala Halit Refiğ konuşuluyor buna bakmalı. Basının yerden yere vurduğu, filmlerini methetmediği tek yönetmendi Halit Refiğ. Çünkü o zaman büyük güç ve iktidar sahiplerinin sözünü dinlemiyordu, ‘Ulusal Sinema yapacağım’, diyordu” şeklinde konuştu.
FİLMLERİ FIRINDA YAKILDI
Ulusal Sinema akımı düşüncesinin “Yorgun Savaşçı” filminin negatifleri ile birlikte fırında yakılması ile sona erdirildiğini söyleyen Gülper Refiğ, “Devlet kendi yaptırdığı sekiz saatlik filmi kendisi yaktı. Eşim bütün bunlara rağmen ayakta kaldı. ‘Bunu nasıl başardı peki’ diye sorarsanız eğer, Halit sinemasına güvendi. Sinema halkla ve seyircisiyle birlikte var olan bir sanat. O insanların siz yüreğine dokunursanız, aranızda bir diyalog varsa, kurduğunuz bağ sağlamsa ve insanlar sizin filminize gidiyorsa hiç kimse bir şey yapamıyor. Halit Refiğ seyirciyle işte böyle bir bağ kurmuştu arasında. Bu yüzden güç sahipleri, iktidar sahipleri onu yıkamadı” ifadelerini kullandı.
İSLÂM’I VE OSMANLI’YI ANLATTIĞI İÇİN GERİCİ DEDİLER
Halit Refiğ’in ülkesine ve milletine tutkuyla bağlı olduğunu ve bu özelliğiyle de kendi muhitinde istisna bir insan olduğunu ifade eden Gülper Refiğ, “Halit yalnız bir insan değildi, onun seyircisi, halkı, Türk milleti vardı ama kendi çevremizde, kendi muhitimizde yalnızdık. O zamanlar Yılmaz Güneyciler, Yücel Çakmakçılar gibi bir ayrım vardı. Benim eşim için böyle bir ayrım yoktu, O’nun için sadece insan vardı. Her kesimden insanla iyi vatandaş oldukları sürece anlaşırdı. O ayrım yapanlar ise bizim camiada kendilerini ilerici olarak nitelendiriyordu. Halit Refiğ ise, onlara göre gerici bir sinemacıydı çünkü Osmanlı’dan ve İslâm’dan bahsediyordu. Bu insanlar o zamanlar Yeşilçam Sineması’nı da sevmezdi. Türkan Şoray’ı, Kemal Sunal’ı küçümserlerdi. Şimdi aynı insanlar Türkan Şoray’a kitaplar yazıp, Kemal Sunal’a anma törenleri düzenliyorlar. Halit Refiğ’in ise hala değeri anlaşılamadı” dedi.