Eklenme tarihi 27 Mart 2012
ABONE OLEsenler’den Balkanlar’a Bakış
Esenler Belediyesi’nce “Esenler Dünyayı konuşuyor” sloganıyla düzenlenen uluslar arası konferanslar kapsamında Balkan Savaşları, Türkiye perspektifinde değerlendirildi.
Esenler Belediyesi’nce “Esenler Dünyayı konuşuyor” sloganıyla düzenlenen uluslar arası konferanslar kapsamında Balkan Savaşları, Türkiye perspektifinde değerlendirildi.
Esenler Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen uluslararası konferanslar serisinin ikincisinde, Balkan Savaşlarının 100. yılında Balkan Savaşları masaya yatırıldı. Esenler Belediyesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen konferansa Esenler Belediye Başkan Yardımcısı Aydın Polat, Hırvatistan İstanbul Başkonsolosu Amir Muharremi, İlçe Milli Eğitim Müdürü Bayram Ercan ve çok sayıda vatandaş katıldı. Eski milletvekillerinden Hüseyin Kansu’nun modaratörlüğünde “Balkanlar’ın Gündemi ve Türkiye” başlığı altında gerçekleştirilen konferansta, Türkolog Akademisyen Prof. Amina Siljak JESENKOVİC ve Araştırmacı Taxhidin BYTYQL, Tarihçi Rıfat Ahmetoğlu ve Tarihçi Hasan Yıldırım Ağanoğlu, halklar ve kültürler mozaiği Balkanlar’ı mercek altına alarak, Balkan Devletlerinin Türkiye ile ilişkilerini değerlendirdi.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Esenler Belediyesi Meclis Üyesi Orhan Vardar, Türk Tarihinin dönüm noktalarından olan Balkan Savaşlarına dikkat çekerek, Türkiye’nin bugün eski gücüne kavuşmak için emin adımlarla ilerlediğini söyledi. Vardar’ın konuşmasının ardından başlayan konferansta ilk konuşmayı yapan Moderatör Hüseyin Kansu, konferansı düzenleyen Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’ya teşekkür etti. Türkiye’nin bir balkan devleti olduğunu söyleyen Kansu, Balkan Savaşlarının 100. yılı olması nedeniyle 2012 yılı boyunca ülke genelinde çeşitli etkinlikler düzenlendiğini hatırlattı.
Kaybettiğimiz toprak parçası değil, vatandıKansu, konuşmasının ardından ilk sözü Tarihçi Hasan Yıldırım’a verdi. Balkan Savaşlarını basit bir savaş olarak değerlendirmenin mümkün olmayacağını belirten Yıldırım, “Balkan Savaşlarında kaybettiğimiz yerler sadece bir toprak parçası değil, bir vatandı. Çünkü içinde Türk ve Müslüman unsurunu çok ağırlıklı olarak barındıran bir toprak parçasıydı” dedi. Örnekler vererek konuşmasına devam eden Yıldırım, “Bir Yemen’in kaybı ile Balkanların kaybını bir tutamayız. Yemen’in kaybını bir toprak kaybı olarak niteleyebilirsiniz. Trablusgarp’ın kaybını bir toprak kaybı olarak görebilirsiniz. Orada Türk nüfusu son derece azdı. 550 yıldan fazla yönettiğimiz Balkanlar’ı sadece 1 ay süren bir savaşla kaybetmemiz, olayı ne kadar büyük bir travma yaşadığımızı gösteriyor” diye konuştu. Yıldırım, Doğuda Balkan Harbinin Osmanlı Devleti’nin Avrupası olarak adlandırılan topraklardan atılması olarak nitelendirildiğini söyledi.
I. Balkan Savaşları sonunda tüm dengelerin alt üst olduğunu ifade eden Yıldırım, I. Balkan Savaşı’nın I. Dünya Savaşı’nın çıkmasına sebep olduğunu söyledi. Balkan Savaşları ile ilgili olarak doğru bilinen yanlışlara da dikkat çeken Yıldırım, savaş sonrasında Osmanlı Devleti’nin ege adaları topraklarını Yunanlılara terk etmediğini belirtti.
Osmanlı Balkanlar’a eserler bıraktı
Yıldırım’ın ardından konuşan Kosavalı Araştırmacı Taxhidin Bytyol, Osmanlı Devleti’nin Balkanlara etkisi üzerine vurgu yaparak, “Osmanlı Balkanlar ne getirdi diye sorarsanız, Osmanlı Balkanlar’a çok şey getirdi. 15 bin civarında vakıf eseri bıraktı Balkanlar’a. En çok vakıf eserini de Bulgaristan’a bıraktı. Bulgaristan’da 3 bin 339 tane vakıf eseri bıraktı. Bu bilgiler resmi bilgilerdir. Bunlardan 2 bin 557 tanesi medrese, camii, tekke, türbe gibi dini müesseselerdir. 419’u eğitim müessesesi, 22’si sosyal müessese, yani hanlar, kervansaraylardır. 136’sı ise ticari müessesedir” dedi.Balkan Savaşlarında çok sayıda eserin yok edildiğini anlatan Bytyol, özellikle Bosna Hersek’in büyük bir acı yaşadığını belirterek, “Bosna’nın yaşadığı insanlık dramını hiçbir balkan devleti yaşamadı” dedi.
Atalarınız gibi dilimize saygı gösterdiniz
Bytyol’un ardından söz alan Türkolog Akademisyen Prof. Amina Siljak Jesenkovic de konferansa katılmadan önce belediyenin görevli bir personelinin kendisini aradığını ve Boşnakça konuşmak istediği takdirde kendisine tercümanın yardım edeceğini söyledi. Bu durumdan memnuniyetini dile getiren Jesenkovic, “Tıpkı atalarınız gibi dilimize saygı gösterdiniz. Burada Türkçe konuşmayı tercih ettim. Çünkü yüzyıllar önce benim Bosna’mda, eğitim gördüğüm Bosna’mda aydınlar edebiyatımızı Türkçe olarak yazmışlardır” şeklinde konuştu.
Rumeli’de Müslümanlar katledildi
Konferansta Boşnak dünyasının önemli isimlerinden Rıfat Ahmetoğlu’nun Balkan Savaşları ile ilgili önemli tespitlerde bulunmasının ardından Tarihçi Hasan Yıldırım Ağanoğlu da Balkan Savaşları neticesinde Osmanlı düşüncesinin son bularak, Türk milliyetçiliğinin yükseldiğini belirtti. Rumeli’deki Müslüman nüfusunun yüzde 27’sinin katledildiğini anlatan Ağanoğlu, Savaşlar sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulana kadar Anadolu topraklarına çok yoğun bir göç olayının yaşandığını belirtti. Konuşmaların ardından konferans, dinleyicilerin sorularının cevaplandırılması ve konuşmacılara hediyelerin takdimi ile sona erdi.