Eklenme tarihi 24 Mayıs 2018
ABONE OLEğitimde Ciddi Atılımlar Şart
Fikir Atölyesi'nde dünyadaki eğitim sistemleri üzerine görüşlerini aktaran Gazeteci Yusuf Kaplan, "Dünyanın farklı medeniyetlerinin karşı karşıya kaldığı felaketi aşabilmeleri için eğitimde çok ciddi bir atılım gerçekleştirilmesi lâzım" dedi.
Fikir Atölyesi’nde dünyadaki eğitim sistemleri üzerine görüşlerini aktaran Gazeteci Yusuf Kaplan, “Dünyanın farklı medeniyetlerinin karşı karşıya kaldığı felaketi aşabilmeleri için eğitimde çok ciddi bir atılım gerçekleştirilmesi lâzım” dedi.
Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün Nizamülmülk Kültür Sanat Sezonu’na özel olarak düzenlediği “Yusuf Kaplan ile Fikir Atölyesi” programının sonuncusu Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Gazeteci Yusuf Kaplan programda, dünyadaki eğitim ve fikriyat sistemi üzerine görüşlerini aktardı.
DÜNYADA EĞİTİM SİSTEMİ ÇÖKTÜ
Dünyada olup bitenlerin kavranabilmesi ve insanlığın başına gelen şeylerin anlaşılabilmesi için kişilerde fikri gelişimin olması gerektiğini söyleyen Kaplan, şu ifadeleri kullandı:
“Dünyada olup biten şeyleri anlamayı mümkün kılabilecek bir fikriyatın üretilmesi gerekiyor. Soyut düşüncenin olmadığı yerde fikir üretilemez dolayısıyla soyut düşüncenin olmadığı yerde hayat da var olmaz. Sadece somut olan, pratik ve pragmatik olan üzerine kafa yorulduğunda insan yolunu şaşırır. Bu yüzden soyut ve somut olanın eş güdümlü ilerlemesi lazım. Şu son 400 yıllık yaşadığımız zaman diliminde soyut düşüncenin tarihten çekildiğini görüyoruz. Eğitimde de nicelik ve nitelik var, nicelik alt yapı, nitelik ise müfredattır. Dünyanın en iyi okulu yapılabilir ama önemli olan onun içini doldurabilmektir. Dünyada eğitim sistemi çöktü. Eğitim derken üniversitelerden bahsediyorum. Binlerce kitap basılıyor, yazılıyor ama bu sadece piyasa üniversitelerini oluşturuyor. Dünyanın farklı medeniyetlerinin karşı karşıya kaldığı felaketi görebilmeleri ve aşabilmeleri için eğitimde çok ciddi bir atılım gerçekleştirilmesi lâzım ama herkesin durduğu yer artık aynı. Herkes farklı yerlerde yaşasa da, olaylara aynı yerden bakmaya başladı. Zihinler teslim alınmış durumda. Sadece Batılı perspektiflerle olaya ve kendi tarihimize bakarken de, zaten tarihin çoktan derinlerine itilmiş bakış açılarını ve ölü olan şeyleri hem durdurmuş hem de meşrulaşmasını sağlamış oluyoruz.”
