Eklenme tarihi 27 Şubat 2018
ABONE OLBilgisiyar Oyunları Narsizmi Tetikliyor
"Fikir Atölyesi"nde konuşan Yusuf Kaplan, bilgisayar oyunlarının narsizmi tetiklediğini belirterek, "Kişinin bilgisayar oyunlarına müdahale edebilmesi, kuralları kendisinin belirleyebilmesi narsizmi tetikliyor" diye konuştu.
“Fikir Atölyesi”nde konuşan Yusuf Kaplan, bilgisayar oyunlarının narsizmi tetiklediğini belirterek, “Kişinin bilgisayar oyunlarına müdahale edebilmesi, kuralları kendisinin belirleyebilmesi narsizmi tetikliyor” diye konuştu.
Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün düzenlediği “Yusuf Kaplan ile Fikir Atölyesi” programı, Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Gazeteci Yusuf Kaplan programda, giderek bir sorun haline gelmeye başlayan bilgisayar oyunları ve makineleşme üzerine konuştu.
HAYATIMIZ SANALLAŞIYOR
Futbol ve bilgisayar oyunu pinball üzerinden içinde yaşadığımız çağın bir sorunu olan dijitalleşme ve teknolojinin, durdurulamayan gelişimiyle birlikte insanları tehdit eden bir unsura dönüşmesine dikkat çeken Kaplan, bu makineleşmeyle birlikte insanın hayattan da uzaklaşmaya başladığını söyleyerek şunları ekledi:
“Futbol ve pinball bir oyun türü ama arada niteliksel bir fark var. Futbolda insan insana oynanan bir oyun var. Pinball’da ise insan makineyle oynuyor. Şimdi burada içinde yaşadığımız çağın temel sorununa ilişkin bir durum var. Futbolu, stadyum futbolu ve televizyon futbolu olarak ikiye ayırmamız lazım. Bir tarafta insanın insanla oynadığı bir oyun var ama diğer tarafta insanın makineyle oynadığı oyun var. Bütün bilgisayar oyunlarında biz makineyle oynuyoruz, karşımızda insan yok. Bilgisayar oyunları oynayan kişinin bir sorunu var; narsizminin gelişmesi. Kişinin bilgisayar oyunlarına müdahale edebilmesi, kuralları yeniden kendisinin belirleyebilmesi narsizmi tetikliyor. Bu çok tehlikeli bir süreç, kişinin kendi özünü, kontrolünü kaybetmesini sağlıyor. Kişi özünü, kişiliğini yitirdiği için kendisine yeni bir kişilik arıyor ve kendisini yeniden inşa etmeye çalışıyor.”
OYUNCAKLAR DA MAKİNELEŞTİ, İNSANLAR DA
Makineleşmenin günden güne arttığını vurgulayan Kaplan, “Önceden oyuncaklar tahtayla, çamurla yani tabiatın doğrudan ürünleriyle oluşan tâbi bir oyun olgusu içerisindeydi fakat şu an oyuncaklar da mekanikleşti. Şimdiki oyuncaklar tüketilmeye hazır halde. Biz bu makinelerle ilişkimizi minimum düzeye indirgemediğimiz sürece bu makineleşme bizi yutacak. Teknolojinin abartılı bir şekilde geliştirilmesi ve araçların her yerde hazır bir konumda bulunması, ister istemez bizim hayata dokunarak yaşama özelliğimizi yok ediyor. Böylece hayat sanallaşıyor. Hayatımızı şekillendiren şey işimizle, arkadaşlarımızla ilişkimizi şekillendiren şey sanal dünya oluyor. İnsan da hayattan uzaklaşmaya başlıyor” şeklinde konuştu.