Öneri ve Talep Formu

Eklenme tarihi 30 Ekim 2018

ABONE OL

Ahlak Fikirde Değil, Davranıştadır

Edep ve Ahlak Sohbetleri'nde konuşan Mutasavvıf Yazar Ömer Tuğrul İnançer, ahlakın, düşünce ve fikir yapısında değil, davranışlarda mevcut olması gerektiğini belirterek "Amellerin temelinde ahlaklı olmak var" dedi.

Edep ve Ahlak Sohbetleri’nde konuşan Mutasavvıf Yazar Ömer Tuğrul İnançer, ahlakın, düşünce ve fikir yapısında değil, davranışlarda mevcut olması gerektiğini belirterek “Amellerin temelinde ahlaklı olmak var” dedi.

Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün Şeyh Edebâli Kültür Sanat Sezonu etkinlikleri kapsamında düzenlediği “Edep ve Ahlak Sohbetleri”nin ilk programı Ömer Tuğrul İnançer’in anlatımıyla başladı. Edep ve ahlak üzerine konuşmaların yapıldığı ilk program, Yıldız Teknik Üniversitesi Otağ-ı Hümayun’da gerçekleşti.

BÜTÜN İNSANLIĞIN MUHTAÇ OLDUĞU KAVRAM: “EDEP”

Dünyadaki bütün insanların en muhtaç olduğu kavramın “edep” olduğunu ve devletlerin edepli olması için öncelikle fertlerin edepli olması gerektiğini söyleyerek konuşmasına başlayan İnançer, Müslümanların da edep konusunda bazı sorunları olduğunu ifade ederek ahlak kelimesinin açıklamasını yaptı. “Ahlak, insanların ve toplulukların oluşturduğu kurumların iyi veya kötü olarak nitelendirilmesine yol açan manevi nitelikler ve bu manevi hallerin etkisiyle ortaya koyduğu davranış biçimidir” diyen İnançer, ahlak yapısının düşünce ve fikirde değil, davranışta var olduğunu söyledi. Mahşerde tek bir soruyla karşılaşacağımızı belirten mutasavvıf yazar, “Zilzal Suresi’nde Cenab-ı Hakk, mahşerde karşılaşacağımız sorunun ‘amel’ olduğunu söylüyor. Bu kelimenin anlamını; edim, fiil, davranış, fonksiyon kelimeleriyle özetleyebiliriz. Dolayısıyla amellerin temelinde ahlaklı olmak var. Rabb’imiz bize, ‘Ne düşünüyorsun, ne biliyorsun, ne hissediyorsun?’ diye sormayacak, ‘Ne yaptın?’ diye soracak. Demek ki, ahlaklı olmak Rabb’in o sualine de kolay cevap vermeyi sağlayan bir hal. Doğru düşünce ve doğru bilgi insanları doğruya yöneltmiyor. Dolayısıyla davranışlarımızı düzeltmemiz lazım.” dedi.

İSLAM TAPINMAKTAN İBARET BİR DİN DEĞİL

İslam’ın güzel huy, güzel davranış biçimi olduğunu ve bunların haricinde yapılan şeylerin o güzel davranışı elde etmek için yapıldığını söyleyen İnançer , “Bugüne baktığımız zaman bazı şeyleri yanlış anlamışız. İslam namaz kılmaktır, oruç tutmaktır, diye algılıyoruz. Yani ibadet ritüellerini yerine getirmeyi İslam’ın hedefi zannediyoruz. İslam’ın hedefi ibadetler değildir. Bunlar yaratıcımızın bizim ahlak sahibi olmamızın kolay yollarını gösteren ihsanıdır. Çünkü namaz kılmayanın, oruç tutmayanın huyu güzel olmaz. Kişi namaz kılıyor, oruç tutuyor ama ahlakı kötü diyoruz. Dini ibadet ritüellerini yerine getirmekten ibaret zannedenler İslam’ı tapınma dini haline indirgeyen kafalardır. Bu kişiler, yatıp kalkmayı namaz kılmak, aç durmayı oruç tutmak, tur atmayı tavaf etmek zannedenlerdir” şeklinde konuştu.

“SÜNNET-İ SENİYYE” EN GÜZEL AHLAK

Güzel ahlakı tarif eden tüm kavramların dışında, Peygamber Efendimiz’in güzel ahlakının bize bir örnek olduğunu belirten İnançer, ‘Sünnet-i Seniyye’nin Efendimiz’in fiillerini taklit etmek olmadığını, Efendimiz’in o davranışları neden yaptığını bularak o nedene uygun davranmak olduğunu ifade etti.

Diğer Haberler