Mazlum Kiper
Sesini duyduğumuzda tüm dünyada popüler olmuş pek çok sinema oyuncusu belirir zihnimizde…
Oyunculuk ve yönetmenlik kariyerinin yanı sıra, seslendirme denildiğinde de akla gelen ilk isimlerden olan Mazlum Kiper, Anthony Hopkins, Christopher Lee, Sean Connery, Morgan Freeman ve Jack Nicholson gibi birçok oyuncuya sesiyle hayat vermiştir. Yüzüklerin Efendisi, James Bond, Oyuncak Hikayesi ve Karayip Korsanları gibi film serileri, onun sesiyle katkıda bulunduğu yapımlardan yalnızca birkaçıdır.
Çok yönlü bir sanatçı olan Mazlum Kiper, deyim yerindeyse sanatın içine doğar. Muhsin Ertuğrul tarafından keşfedilen ve onunla Aysel Bataklı Damın Kızı ile Şehvet Kurbanı gibi birçok sinema filminde çalışan Müfit Kiper’in oğludur. Babasının ilgisi ve yönlendirmesiyle sanata ilgi duyan Kiper, henüz altı yaşındayken Sami Ayanoğlu’nun yönetmenlik yaptığı Bozkurt Obası filmiyle sinemaya ilk adımını atar. Bu ilk deneyim bir bakıma Kiper’in yaşamına baştan sona yön verecek uzun soluklu bir sanat yolculuğunun da başlangıcı anlamına gelir.
Tiyatrodaki ilk oyunculuğu, büyük usta Muhsin Ertuğrul’un yönetmenliğinde gerçekleşir. Ertuğrul, William Shakespeare’in 400. doğum yılı münasebetiyle sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununda, Romeo’nun kuzenini canlandırması için Kiper’e şans verir. O da buradaki mahir oyunculuğuyla hem yönetmenin hem de izleyenlerin gözüne girer. Hemen ardından yine Muhsin Ertuğrul’un rejisini üstlendiği Coriolanus oyunundaki haberci rolü için seçilir. Buradaki rolü kendisi için çok özel bir anlam taşır zira babasıyla karşılıklı oynadığı ilk ve tek oyundur.
Kiper’in ekranlarda ilk arzı endam edişi, 1968 yılında, yine bir tiyatro oyununun müdahalesiz bir şekilde kaydedilerek televizyona aktarılmasıyla gerçekleşir.
1969 yılında tiyatro kültürünü ve eğitimini geliştirebilmek amacıyla İsveç’in yolunu tutar. Kiper, sıkı bir Ingmar Bergman hayranıdır ve İsveç’te sanatçının kendisini görebilme şansına erişir. Bu ülkede süren yaşamı boyunca hem İsveç tiyatrolarında görev almış hem de dersler vermiştir. Kiper, daha sonra Türkiye’ye döner ve Şehir Tiyatroları’nın ekibine katılır. Türkiye’ye dönüşünün ardından yıllar süren tiyatro kariyeri boyunca pek çok temsilde oyuncu ve yönetmen olarak görev yapar, pek çok sinema filmi ve belgeseldeyse seslendirme sanatçısı olarak yer alır.
Sanatçıyı, televizyon ekranlarındaki sayısız yapımda, kimi zaman bir yan karakter kimi zamansa konuk oyuncu olarak görürüz. Bu diziler arasında Arka Sokaklar ve Küçük Ağa gibi yapımlar da vardır. Sinema alanındaki çalışmalarıysa Hrant Dink cinayetini konu edinen Hile Yolu’ndan, Osmanlı Devleti’nin istihbarat teşkilatı yapılanmasını anlatan Teşkilat-ı Mahsusa’ya uzanan bir çeşitlilik gösterir.