The Soul Of My Soul

3 yaşındaki sevimli kız çocuğu Reem, yemyeşil bir bahçede koşuşturmaktadır. Işıl ışıl güneş tepede bahçeyi aydınlatmaktadır. Bahçe rengarenk meyve ağaçlarıyla doludur. Reem sulu sulu çilekleri, kıpkırmızı kirazları, salkım üzümleri dalından koparır ve çekerek götürdüğü tekerlekli sepetine koyar. Sarı tombul kedisi de hemen arkasından onu takip etmektedir. Reem, kopardığı bir meyveyi koklar ve kedisine de koklatır. Meyveyi ısırır, hemen kedisine de ısırtır. Biraz ilerleyince rengarenk açmış çiçekleri görür ve heyecana kapılır. Kendi saçına kırmızı ve kedisinin kulağına bir yeşil çiçek takar. Dedesi için de bir beyaz çiçek koparır. En son bir karpuzu dalından koparıp sepete koyarlar. Reem ile kedisi meyve dolu sepet arabasıyla evlerinin önüne gelir. Evin önünde dedesi hamur açmaktadır. Onlara ekmek pişirecektir. Reem heyecanla dedesinin sakalına kopardığı beyaz çiçeği takar. Reem dedesinden biraz ileride reçel yapmaya başlar. Tombul kedisinin asistanlığıyla topladıkları meyveleri koca bir tencereye oyun oynayarak koyar. Kedi yaramazlık yapıp meyveleri yer. Tencereye başını sokar. En son bir dilim karpuz eklerler. Ekmekler pişmiş, kokusu Reem’in burnuna gelmiştir. Reem pişirdiği reçelden bir tabağa koyup elinde tabak, dedesine doğru gitmeye başlar. Bu sırada bombalama sesleri duyulur. Dede bir yanda, Reem elinde reçel tabağı bir yanda, korkuyla birbirlerine doğru koşarlarken yüksek bir patlama sesiyle ekran kararır. Ekran açıldığında Reem’in başında dedesi ve kedisini görürüz. Gözleri dolu dolu, Reem’in cansız bedenine bakarlar. Reem’in sol yanağına reçel bulaşmıştır. Ve yanağına yapışmış bir karpuz çekirdeği. Dedesi acıyla torununa bakmaktadır. Gözleri dolu kedi ise patisiyle onu dürterek uyandırmaya çalışır. Reem’in yanağındaki reçeli yalar. Yavaşça Reem’in yanağındaki karpuz çekirdeğine doğru yaklaşırız. Neredeyse ekranı kaplayacak şekilde çekirdeğin içine gireriz. Artık karanlık içinde bir galaksideyiz. Yaklaşmaya durmadan devam ederiz. Gezegenleri ve yıldızları görürüz. Dünyaya doğru yaklaşırız. Hızla dünyanın içine gireriz. Gökyüzüne yaklaşıp güneşin aydınlattığı Reem’in bahçesine gireriz. En sonundaysa yerde yatmakta olan Reem’i görürüz. Evren bir çekirdeğin içinde, bir çekirdek ise evrenin içindedir. Reem’in ruhunun gülümseyen bir halde yerde yatan bedeninden doğrulduğunu ve gülümsediğini görürüz. Sıkıca dedesine ve kedisine sarılır. Ancak sonra yavaşça ruhu da kaybolur. Film ekrandaki yazıyla sona erer: “3 yaşındaki Reem, Gazze’deki evinde uykusundayken katil İsrail askerleri tarafından bombalanarak vahşice katledildi. Çocukların yüzüne reçel bulaşsın, kan değil.”